Senaryo: Suphi Tekniker
Görüntü Yönetmeni: Abdullah Gürek
Yapım : Özer Film/Enver Özer
Yönetmen Yardımcısı: Süreyya Karakuş, Kamera Asistanı: Mesut
Çağdaş,
Oyuncular: Orhan Gencebay (Orhan),
Hülya Avşar (Melike), Filiz Ersürer (Fıstık), Ali Yalaz (Temel), Ünsal Emre
(Erkut), Suat Sungur, Kadir Kök, Nezih Tuncay (İcra memuru), Yusuf Çetin, Hakkı
Kıvanç,
Konu: Zeki Alasya'nın oyunculuğunda sık sık
başvurduğu abartılarını bu filmde kendi oyuncularına da uygulattığını görürüz.
Bu özelliğin filme faydadan çok zarar getirdiği söylenebilir. Özellikle ağır,
uslu bildiğimiz Gencebay'ı aşırı oynatma gayreti biraz vahim görüntüler
yaratmış film boyunca. Daha da kötüsü, yönetmenin topal bir miçodan komiklik
yaratma çabasıdır. Filmin başında ve sonunda sevimsizce şaklabanlık yapan, seke
seke abartılı yürüyüşüyle topal taklidiyle bizleri gülümseteceği sanılan bu
tayfa (Ali Yalaz) tiplemesi, gerçekten de istenilen etkiyi vermekten çok uzak
kalıyor.
Filmde bir kaptan var, bu
bizim çok sevdiğimiz Orhan tabii. Ama biraz çapkın bir Orhan bu kez, evinde
kadın bile oynatan türden bir çapkın. Kahramanımız öykü başında büyük bir
talihsizlikle burun buruna kalır. Borcu yüzünden gemisini kaybetme noktasına
gelir. Senedini ödemek için de borçlu olduğu adamın peşine düşer.
Orhan'ın borçlu olduğu
geminin eski sahibi İbrahim Bey'dir. Orhan önce adamın evini bulur, sonra
kızını sırtlar. Ödünç aldığı kamyonete atarak av meraklısı kent soylunun izini
keşfeder. İkili çeşitli şeyler yaşar. Kent soyluyu arama sırasında çeşitli
aksilikler ve maceralar olur. Yola inekler çıkar, devrilen ağaçlar kaldırılır,
sular aşılır, bataklıklar temizlenir, suda kaybolan kontak anahtarının yerine
kablolar birbirine sürttürülerek kamyon çalıştırılır, bira içip geğiren ve
zengin kızı Melike'ye (Hülya Avşar) kötü kötü bakan tehdit unsuru şoför
tartaklanır, dahası benzin almak için girilen hangarlarda eroin tacirleriyle
karşılaşır, ama kural gereği post deldirilmez. Nihayet Orhan Kaptan gemisine
döner sağ salim.
Gerekli
işleri yapmakla meşgul olan icra memuru oradadır. Tayfayı sürekli azarla-yan
Orhan'ı gördüğünde yanındaki adama" "bu hep böyle midir?" diye
sorar. "Evet ama bugün daha fena" der adam. Cevahıru alan icra memuru
gider. Gemi tam yola çıkacakken bir araba gelir. Orhan, Melike zanneder ve yüzü
gülümser. Ama arabadan filmin başında evde yarı çıplak oynattığı çapkın Tijen
(Filiz Ersüer) çıkınca hayal kırıklığına uğrar. Tijen’le bir iki laf edip geri
döner ve kaybolur gözden Tijen gider bu sefer, Melike çıkar diğer kapıdan ve
Tayfaya ihtiyacın var mı? Karın tokluğuna çalışının" der. Orhan kabul
eder. "Beni kimse senin kadar sevmedi" der Melike, sarılırlar
birbirlerine. (Vadullah Taş)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder