Powered By Blogger

17 Mart 2020 Salı

ÖLMEZ AĞACI (1984)


Yönetmen: Yusuf Kurçenli
Senaryo: Ayşe Şasa
Kameraman Kenan Davutoğlu
Yapım: Maya Film/Oya Beygo

Stüdyo: Hadeko Film Technik, Seslendirme: Fono Film, Set: Sami Meriç, Bayram İrvul, Işık: Mustafa Kırkağaç, Metin Erdoğdu, Çevre Düzeni: Behiç Ak, Makyaj: Corci, Yönetmen Yardımcısı: Leyla Özalp, Kamera Yardımcısı: Ömer Atabalcı, Kurgu: Thomas Balkenhol, Tasarım: Ayşe Şasa, Oya Beygo, Yusuf Kurçenli, Müzik: Cem İdiz,

Oyuncular: Necla Nazır, Hakan Balamir, Çetin Öner, Erich Romm, Gülsen Tuncer, Sonja Good, Sema Çeyrekbaşı, Ayşe Akdeniz , Bayram İrvul, Bülent Oran, Nilay Beygo, Oya Sensev, Nihat Öngen, Ayşe Akdeniz, Panayota Assimiyadu, Hubert Floer, Josef Buchholz, Peter Maus, Yavuz Birsenm, Gunter Reiman, George Stremme, Horst Baıer, Kai Röller,

Konu: Bahar (Necla Nazır), yıllardır Al-manya'da ailesiyle birlihte yaşamaktadır. Ağabeyi Kemal (Çetin Öner) ile işçilik yaparak yaşamlarını kazanmaktadırlar. Ancak Kemal'in işsizlik korkusu nedeniyle sürekli bunalıma girip huzursuz olması, çevresine karşı hırçın davranması Bahar'ı ve karısını üzmektedir. Bahar, aynı fabrikada çalıştığı ve çocukluğu Türkiye'de geçen Niko'yla (Hakan Balamir) konuşarak ağabeyinin durumunu unutmaya, huzurlu olmaya çalışır. Niko, gerçekte evlidir, ama mutsuzdur. Çünkü karısı Eleni (Sema Çeyrekbaşı) aşırı bencil bir kadındır. Buna 'karşılık Niko ona ne hadar yaklaşmaya çalışsa da Eleni o kadar kopuktur. Ve bir gün E!eni evi terkeder. Nilko karısının kendidini terkedişiyle bunalıma girer. Bu acılı yalnız günlerde kendisine en yakın gördüğü insan da Bahar’dır. Arkadaşlık ilişkileri çok kısa zamanda duygusallığa, bir sevdaya dönüşür. Bu sıcak beraberlik-ten sonra Niko kararlıdır. Bahar’ı ağabeyinden isteyecektir. Bir gün yolda rastladığı Kemal’e bu isteğini açıklar, Ancak, aynı gün işten çıkarılması nedeniyle allak bullak olan Kemal, Niko’nun ne istediğini kavrayamaz. Deli gibi Niko'nun üzerine saldırır. Onu yerlere yatırıp yumruklar ... Kemal'i böyle çılğın hale getiren işten atılmasının acısıdır ... Bir süre sonra aile Türkiye'ye dönme kararını alırken Niko ile Bahar, hak ettikleri mutluluğa kavuşacaklardır. “Agâh Özgüç, “Türk Filmleri Sözlüğü”2. Cilt, sayf:214 ”

ÖDÜL:

*Sinema yazarlarının seçiminde “En İyi On film” içinde
► “Ölmez Ağacı” 9uncu.
► “Gülsen Tuncer” en iyi yardımcı kadın oyuncu

* ilk bakışta çarpıcı gibi gözüken, ya da snopsis olarak anlamlı gelebilen "Almanya'daki işçilerimizin sorunları, Türk-Alman ve Türk-Yunan dostluğu, yabancılaşma sorunu, Türk aile düzenin geleneksel yapısı" izlenimleri, "Ölmez Ağacı"nın dallarını oluşturuyor, ama asıl önemli olan "ağacı", yani "filmi" göremiyoruz. Her öksürük sesiyle çocuk ağlamasını koşut kurgu yaparak, Bahar Niko aşkını, halkların dostluğu dışında hiçbir ruh bilimsel ve bireysel temele dayandırmadan; Türklerin, Alman toplumuna uyum ya da uyumsuzluklarını, yalnızca bir tek komşu ile sınırlandırarak; (koca evde, apartmanda asansöre yalnızca aynı Alman ile aynı Türkün bindiği düşünülemez herhalde) iyi niyetli çabasını, sonuçsuz bırakıveren bir çalışma "Ölmez Ağacı". Hemen her bölümünü aşırı biçimde uzatan (işe gitme, hastalık, Türk aileye ters davranan komşu vb ... böümler kaç kez yinelendi) Kurçenli, belli bir izleğin peşinden giderek, kişilikler çiz-meye çalışan ilginç bir film olabilirdi "Ölmez Ağacı". (Ancak Hakan Balamir ve Necla Nazır'ın yönetmenden direktif bekler gibi oynamaması koşuluyla).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder