Powered By Blogger

15 Mart 2018 Perşembe

ALMANYALI YARİM (1974)


Yönetmen: Orhan Aksoy
Senaryo: Fuat Özlüer
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
Yapım: Erler Film / Türker İnanoğlu

Oyuncular: Filiz Akın, Kadir İnanır, Atıf Kaptan, Sami Hazinses, Hüseyin Zan, Mualla Fırat, Kayhan Yıldızoğlu, Yadigâr Ejder, Mahmure Handan, Turgut Boralı, Nubar Terziyan, İlhan Hemşehri, Mualla Fırat

KONU: Murat (Kadir İnanır) Almanya da çalışan bir fabrika işçisidir. Maria ise (Filiz Akın) zengin bir Alman işadamının kızıdır. Bir gün hafif bir trafik kazası sonucu Murat ve Maria tanışır. Aynı günün akşamı Murat iş arkadaşlarıyla gittiği bir barda Maria ile karşılaşır. Sudan bir nedenle barda çıkan kavga sonucu Murat ve arkadaşları tutuklanır. Ama ertesi gün Maria’nın tanıklık etmesiyle kurtulurlar. Bu alçakgönüllü, dürüst ve güzel Alman kızı Murat’ı derinden etkilemiştir. Maria’nın duyguları da Murat’ınkinden farklı değildir. İki genç arasında duygusal bir ilişki başlar. Maria davet ettiği doğum günü partisinde Murat’ı ailesi ile tanıştırır. Babası Maria’nın bir işçiyle, hem de yabancı uyruklu bir işçiyle evlenmesine karşı çıkar. Bunun üzerine Maria ile Murat Türkiye’ye birlikte gitmeye karar verirler. Maria için, dil, din, ırk ayrılıklarından doğabilecek sorunlar umurunda bile değildir. Emin olduğu tek şey Murat’ı tüm yüreğiyle sevdiğidir. Hiçbir güçlük onu durduramayacaktır. Babasının şikayeti sonucu polisler Murat’ı sınır dışı eder. Maria da Murat’la birlikte gider. Onun ailesi ile tanışır ve müslüman olarak adını Meral diye değiştirir. Murat ile eski Maria, yeni Meral evlenirler. Maria’nın babası izlerini sürmektedir. Yaşadıkları yeri bulur ve yanlarına gelir. Annesinin ağır hasta olduğunu söyleyerek kızından Almanya’ya dönmesini ister. Meral Almanya’ya Murat’la birlikte döner. Maria’nın babası Almanya’da iken gizlice Murat’ın çantasına uyuşturucu koydurtur ve ihbar eder. Murat polis tarafından tutuklanır .

Meral eşinin suçlu olduğuna inanmamaktadır. Bu yüzden ailesini suçlar ve evi terk eder. Bu arada Murat bir fırsatını bulup polisin elinden kaçar ve Meral’le buluşur. Sahte pasaportla Almanya’dan kaçacaklardır. Ama polise yakalanırlar. Bu yolun geriye dönüşü olmadığının farkında olan Meral’le Murat polisle bir kovalamacaya girer. Meral açılan ateşle vurulup biricik sevgilisinin kucağında can verir. Murat çılgına döner ve polislere ateşle karşılık verir ve o da öldürülür. Kader, acımasız yüzüyle iki ayrı dünyadan gelmiş olan iki sevgiliye bir parça mutluluğu çok görmüştür. Ve bu trajik oyunun kazananı yoktur...

Çevre ve mekan değişimi sinemamızın yıllardır kendine göre bir takım öyküler anlatan yönetmeni Orhan Aksoy'u hiç mi hiç etkilemiyor. Almanya'da yaşayan bir milyon Türk işçisinin yaşamı, dertleri, sorunları, Aksoy'un umurunda değil... İnanılmaz bir pembe gözlülde ve çağımızda hiçbir toplumda hiçbir sanatçının inatla sürdürmeyi artık düşünemeyeceği bir bireycilikle eğiliyor, Almanya olayına... Bir Türk işçisi ile zengin bir aileden gelen bir Alman kızının aşkını anlattığı " Almanyalı Yarim", aynı konuyu binlerce kez işlemiş Türk filmlerinden hiçbir ayrılık taşımıyor. Sürekli aşk fılmleri yapmak insanın adını "hassas yönetmen"e çıkarabilir, "aşk fılmleri yönetmeni"ne çıkarabilir belki... Aksoy'un filmlerini hala seven, bu filmlerde hala gözyaşı döken vatandaşlar da bulunabilir. Ama Aksoy'un fılmlerinin, bizim gibi kalbi nasır bağlamışlara söyleyecek bir sözü yok. O yoluna gitsin, biz yolumuza... Ve umalım, hiç karşılaşmamak üzere...”Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf, 85”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder