Yönetmen: Süreyya Duru
Senaryo: Suphi Tekniker, (Necati Cumalı'nın aynı adlı eserinden)
Görüntü Yönetmeni: Ali Uğur
Yapım: Murat Film/Süreyya Duru
Set Amiri: İbrahim Uğurlu, Set Ekibi: Oktay Olcay, Necdet Cengiz,
Zahit Öncer, Işık Düzeni: İsmail Sandalcı, Yılmaz Topuz, Kamera
Asistanı: Yalçın Topuz, Asistan Yönetmen: Gülsen Tuncer, Sesleri
Alan: N. Polat Doğan, Laboratuvar: Adnan Şahin, Erdal Yavuztürk,
Turgut Yavuz, Kurgu: Sedat Karadeniz, Seslendirenler: Aliye
Uzunatağan, Erhan Yazıcıoğlu, Prodüksiyon Amiri: Stephan Meliktan,
Müzik: Nedim Otyam, (Fono Film stüdyosunda hazırlan-mıştır)
Oyuncular: Bulut Aras (Sinan), Meral Orhonsay (Meryem), İhsan Yüce (Haşim
Kaptan), Gülsen Tuncer, Reşit Çıldam, Esin Karakaya,
Konu: Derya
Gülü Cuma!ı'nın üç kişilik bir oyunu olarak -yaşlı karısı, genç bir delikanlı
arasında ki aşk ve kıskançlık üçgeni çatışmasını ele alır. Yaşlı ve sarhoş
kocasından nefret eden Meryem'in iki zehirleme teşebbüsü sonuç vermemiştir.
Haşim Kaptan'ın yanına kapılanan Sinan'ı kandıran Meryem Sinan'la sevişerek,
Haşim Kaptan'ını öldürme planları yapıp, Sinan'ı kullanmaya kalkar. Haşim kalp
krizinden ölünce Meryem Sinan ile tartışır ve Sinan Meryem'i bırakıp gider. Süreyya
Duru, Cumalı'nın doğalcı sahne oyununu sinemalaştırır. Balıkçılık yapan Haşim
Kaptan, karısını geçimlerini temin için zengin evlerine gündeliğe gönderir.
Sinan , Haşim Kaptan'ın yanına yardımcı olarak girer. Meryem'le Sinan'in
seviştikleri söylentisi mahalleye yayılır. Sinan gitmeye kalkar, Meryem ise
kocasını öldürmeyi planlar. Sinan ise buna mani olmaya çalışır. Haşim Kaptan
kalp krizi sonucu yaşamını yitirir.
Ödül:
► 18. Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması (25 Eylül –
4 Ekim 1981)
► İhsan Yüce “En Başarılı Erkek Oyuncu
► Meral Orhonsay “En Başarılı Kadın Oyuncu
Jüri Üyeleri: Cihan Çiftçili, Zuhal Çevik, Mehmet Doğan, Osman Üntürk, Nuri
Dağtekin, Ahmet Gönen, Burçak Ev-ren, Turgay Ulusan, Nisa Serezli, Kami
Suveren.
* Cumalı'nın ustalığı, bin kez işlenmiş
bu konuya yeni, özgün bazı açılımlar getirmesi, melodramı da, kaba farsı da
önleyerek ilişkilere kendine özgü bir kıvam getirmesidir. Sürreyya Duru, bu
yaklaşımı temelde koruyor, ama yalnızca üç kişi arasında geçen, ruhbilimsel yanı
ağır basan bir film yapmak gibi son kerte güç bir işin hak-kından pek
gelemiyor. Filmi izlerken, sözgelimi "Postacı Kapıyı İki Kere
Çalar"ı, Somerset Maugham'dan uygulanan "Yağmur"u anma-mak elde
değil. Bu ünlü filmlerle kıyaslama, filmin lehine çalışmıyor... "Derya
Gülü", özellikle oyuncuların çabalarıyla kendini kurtarıyor. Orhonsay,
konunun gerektirdiği bir Lana Turner veya Rita Hayworth değilse de iyi bir
oyuncu. Bulut Araş aksamıyor; İhsan Yüce ise nefis bir kompozisyon çiziyor. Ama
sonuç olarak "Derya Gülü", Necati Cumah'ya da, Süreyya Duru'nun son
başarılı dönemine de bir katkıda bulunmuyor. “Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları
ve Sinemamız”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder