Senaryo ve Yönetmen: Ülkü Erakalın
Görüntü Yönetmeni: Salih Dikişçi
Yapım: Sarıkaya Film/Aziz Sarıkaya
Prodüksiyon Amiri: Mehmet Güler, Işık Yönetmeni: Erol Karaşıray,
Görüntü Yönetmen Asistanı: Sedat Ülker, Set Ekibi: Bekir Aslan,
Necati Yüzgeç, Aşkın Güzel, Renk Uzmanı: Hayati Akbulut, Sesleri
Alan: Rauf Tözüm, Montaj ve Senkron: Selahattin Kılıççeken, Laboratuvar:
Tümay Rızai, Nejat Ongunsu, Şemsi Tokgöz, (Ar Film
stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir )
►
Fırçana Bayıldım Boyacı" 74'de başla-yan seks komedi furyasının duvar afiş
edebiyatıydl. Ne edebiyat ama. Hadi Çaman kastedilen fırçanın sahibi şimdi
kendi adına kurduğu Teşvikiye'deki tiyatronun kapısında oturmakta, arkasındaki
afişte "Hisse-i şayia" yazmakta. Bu Hadi Çaman, o Hadi Çaman mı?
Kafada bir kasket elinde fallus fırça, yanında Sami Hazinses abimizle birlikte
Sultanahmet Meydanı'nda ayakkabı boyacılığı yapmaktalar. 'Boyayalım,
boyayalım' diye bağırmaktalar, bir taraftan da şarkı söylemekteler.
"Benim yarim boyacı boyacı ... " Elinde Bond çanta bir adam
ayakkabısını boyatır. Gazetesini açar okur. Adam çantasını unutur gider.
Boyacılar peşinden bağırır, "Hey abi çantanı unuttun." Adam yok
olmuştur.
Çantayı açarlar çanta para doludur. Vay anasını. Çantayı unutan
adam 70 li yılların en seksi yıldızlarından Melek Görgün'e şöyle der;
"Çantayı mahsuscuktan unuttum" Hass.ktir be. Geri zekalı senarist!
Kim içinde milyarlar dolu çantayı mahsustan unutur. Anlayın işte. Bu küçük
bütçeli filmlerin üç kuruşluk senaristleri vardı, bunlar kimi zaman ışıkçı,
kimi zaman set işçisi, falan filandı. Hatta biriktirdikleri üç beş kuruşla bu
filmleri çeken uyanıklardı onlar. Bu akıllara durgunluk veren filmi hayretle
seyret-mekteyiz ...
Çantayı mahsus unutan adam konuşmasına devam eder.
"Sanki rahmetli eniştem mezardan çıkmış Sultanahmet Meydanı'nda ayakkabı
boyacılığı yapı-yordu" der. Köşkün duvarında boyacının benzeri adamın bir
resmi asılı durmakta-dır. Mirasçılar numaradan ağlar gibi yapmaktadır.
Mirasçılar soldan sağa: Erkek dansöz Kudret Şandıra (biraz gay), yanında
erkekten dönme Aylin Berkay, daha sonra Serbülent Sultan olarak da temaşa etti
(erkeklik adı Ali Saraç), uşak rolündeki Yüksel Gözen ve seksi yıldız Melek
Görgün saf saf bu unutkan çanta sahibini dinlemekteler.
"Bu boyacı mutlaka
köşke gelip çantayı getirecek" der. İnsanlardan umudunu kesmemiştir,
herkes saf ve temizdir.
Gerçekten de saf boyacı elinde para dolu çanta saf saf köşkü
aramaktadır. Aslında kötü adamın planı şudur: Enişteye benzeyen boyacıyı köşke
getirip di-ğer mirasçıların beklentisini boşa çıkar-mak ve bütün mirasa konmak.
Vay …mına koyayım ne kurnazlık.
Fırçası kendinden meşhur boyacı köşke gelir. Daha kapıda hizmetçi
kızınkini parlatır. Mirasçılar ilk sahnedeki gibi, aynı mizansen, aynı yerde
biraz sonra kapıdan girecek boyacıyı beklemektedirler. Boyacı girer "Her
çeşit boyadan anlarım, fırçalarım" der. Erkek Dansöz Kudret Şandra burun
kıvırır. "Bizim enişte boyacı mı?" Arkadan da ekler 'Çok enteresan!'
Melek Görgün "Ah kocacım" diye boyacıya sarılır. Erkek dansöz
sanatsal teoriler üretmektedir. "Boya badana güzel sanatlara girer."
Acaba ne demek istemiştir?
Melek Görgün kocası zannettiği boyacıyı banyoya götürür ve filmin
ilk boya fırça sahnesi başlar. Onlar banyodayken aynı vaziyette yerlerinde
duran diğer oyuncular beklemektedirler. Kudret Şandıra imdada yetişir ve
saçmalar; "Kadın da güzel sanatlara girer, kadın sevmek sanattır."
Hadi Çaman boyacı kimliğinde ısrarlıdır. "Ben
boyacıyım" der. Melek de "Biliyorum kocacığım, hadi göster ustalığını"
der. Film bu saçma sapan diyalog-larla devam etmektedir. En korkunç sahne,
boyacı ve erkekten dönme Aylin Berkay'ın sevişme sahnesidir. Başka bir gözle bu
sahnede iki erkek sevişmektedir. Garip cinsel tercihlerin toplandığı bu film
sırf bu özelliğinden dolayı literatüre girmeye hak kazanıyor. Kimsenin cinsel
tercihleri bizi ilgilendirmez, ama bu filmde toplanması da enteresan. “Osman
Cavcı, “Yanlış Anlşaşılmış Filmler”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder