Kameraman : Dinçer Önal
Yapım: Gaye Film/Erdoğan Tilav
Oyuncular: Arzu Okay (İpek), Salih Güney (Sedat), Seyhan Karabay (Tunç),
Kenan Pars (Kenan), Necla Soylu (Sevim), Nizam Ergüden (Fabrika Şefi), İbrahim
Uğurlu (Tecavüzcü), İbrahim Kurt (tecavüzcü), Yusuf Çetin (tecavüzcü), Diler
Saraç, Nilgün Ceylan, Remziye Fırtına, Nermin Özses
Konu: Filme,
seks filmi demeye bin şahit ister. Tam bir Yeşilçam melodramı. Araya iki yatak
atılmış hepsi bu. işte böylesine masum bir filmde Arzu'nun kaza eseri görünen
pussy'sinin dışında onu seks filmleri kategorisine sokmamız imkansız neredeyse.
Arzu mini etek giydiği için mahalleden kovulur. Üstelik bunu
kadınlar yapar. O, kocalarını baştan çıkaran bir orospudur. iki genç kız (kız
arkadaşı var) yeni bir semte taşınırlar. İş ararlar, bulurlar. Böylesine güzel
kızlara kim iş vermez ki? Ama hikaye işte burada başlıyor: Zengin patronlar
fakir tezgahtarları ya da sekreterlerini mutlaka s.k teorisi.
Arzu bir 'butique'de iş bulmuştur, kız arkadaşı da bir triko
fabrikasında sekre-terdir. Arzu yaşlı patronunun tacizlerinden bıkmıştır (Kenan
Pars) işi bırakır. Kız arkadaşı ile patronu (Salih Güney) arasında da bir mevzu
başlamıştır. Arzu'nun saf kız arkadaşı hayatının hatasını yapar ve Arzu'yu
kendi fabrikasına iplikçi kız olarak alır. Ustabaşı şaşı göz bunu hemen ima
eder; "Hayret, siz bu güzellikle ...". Salih Güney'in gözünden kaçmaz
bu. Güzellik avantaj mıdır, yoksa bela mı? Ustabaşı şaşı beş haklı çıkar
"Hayret siz bu güzellikle ... ". Salih önce gayet romantik öper kızı.
Bu arada sekreter kızın pabucu dama atılmış-tır. Salih zengin ve güçlü bir
adamdır, iktidarı vardır, tabi ki fakir kızları öpmeye hak kazanmıştır.
Ustabaşı şaşı felekle haber yollar; "Patron seni kumaş deposunda
bekliyor". Haydaa, niye odasın-da değil de kumaş deposunda bekli-yor?
Fakir kız gitmek zorundadır. Gider ama oraya niye çağırıldığını da biliyordur
aslında. "Rica ederim Sedat Bey bırakın" demesi abestir. Olanlar
olur, kumaş kolilerinin üstünde o artık kült filmin tarihine geçecek sahne
başlar. Arzu bekaretini patronuna teslim eder. (Sanki başka seçeneği mi var?).
Bu arada sekreter kız Salih tarafından horlanmaktadır.
Sekreter kız "İstanbul Festivali'ne iki bilet aldım" der. Salih
ilgilenmez. Bu arada İstanbul Festivali'nde neye bilet almıştır? Bale mi, opera
mı, tiyatro mu, konser mi? Arzu kız arkadaşı ve ev arkadaşı kızın, patron
Salih'i sevdiğini öğrenir. Fedakarlık yapıp evi ve işi terk eder. Patron
ustabaşı şaşı göze "Git Arzu'yu kumaş deposuna çağır" der. Şaşı
Arzu'nun ayrıldığını söyler. Salih sinirinden şaşıyı ayıklar. Şaşının gözleri
yerinden çıkar, biraz düzelir.
Patron Salih vefasız bir adamdır, Arzu'yu çabuk unutur. Tekrar
sekreteriyle takılır. Arzu da eski bunak, moruk, zengin patronunun metresi
olur. Bunu zengin morukla sevişirlerken de belli eder, orgazm taklidi yapar.
Patron Salih ve sevgilisi (sekreteri) İstanbul Festival'i diye yanlışlıkla bir
gece kulübü ne giderler. Fakat tesadüf bu ya o akşam Arzu ve bunak, zengin
moruk da oradadır. Arzu yıkılır. Salih "değmezmiş" der.
Arzu bir gün eve erken gider ve bunak, zengin moruğu yatakta başka
bir kadınla yakalar. Yakalanan kadın (Nilgün Ceylan) bütün filmlerde hep aynı
sahnede oynamakta, aynı biçimde sevişmekte ve aynı biçimde yakalanmaktadır.
Arzu tecavüz edilecekken iyi bir adam tarafından kurtarılır
ve bu adamla birlik-te olur. Evleneceklerdir. Adam (Seyhan Karabay) abisinin
evine yemeğe davetlidir. Arzu'yu da götürür. Fakat ne o ... Bu Salih Güney ve
sekreterinin evidir. Onlar evlenmişler ve doğru yolu bulmuşlardır. Arzu ve
Seyhan içeri girer girmez kamera zum hareketlerine başlar, herkes şoktadır.
Salih erkek kardeşi Seyhan'a "Bu kadın ... " diye başlayan cümleler
kurar. Burada demek istediği "Bu kadının kumaş deposundaki sahnede en
mahrem yeri göründü, kahpe kadın bunu bilerek yaptı" demek istemektedir.
Arzu evi terk eder ve bir uçurumun kenarında görürüz onu. Seyhan bunu gazeteden
okur. intihar etmiştir. Filmin sonunda "SON" yazar.”Osman Cavcı,
“Yanlış Anlaşılmış Filmler” ”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder