Powered By Blogger

14 Nisan 2018 Cumartesi

İKİMİZ DE SEVDİK (1977)


Senaryo ve Yönetmen: Yücel Uçanoğlu “Sokak Meleği” isimli bir İtalyan Çizgi romandan uyarlama
Kameraman : Dinçer Önal
Yapım: Gaye Film/Erdoğan Tilav

Oyuncular: Arzu Okay (İpek), Salih Güney (Sedat), Seyhan Karabay (Tunç), Kenan Pars (Kenan), Necla Soylu (Sevim), Nizam Ergüden (Fabrika Şefi), İbrahim Uğurlu (Tecavüzcü), İbrahim Kurt (tecavüzcü), Yusuf Çetin (tecavüzcü), Diler Saraç, Nilgün Ceylan, Remziye Fırtına, Nermin Özses

Konu: Filme, seks filmi demeye bin şahit ister. Tam bir Yeşilçam melodramı. Araya iki yatak atılmış hepsi bu. işte böylesine masum bir filmde Arzu'nun kaza eseri görünen pussy'sinin dışında onu seks filmleri kategorisine sokmamız imkansız neredeyse.

Arzu mini etek giydiği için mahalleden kovulur. Üstelik bunu kadınlar yapar. O, kocalarını baştan çıkaran bir orospudur. iki genç kız (kız arkadaşı var) yeni bir semte taşınırlar. İş ararlar, bulurlar. Böylesine güzel kızlara kim iş vermez ki? Ama hikaye işte burada başlıyor: Zengin patronlar fakir tezgahtarları ya da sekreterlerini mutlaka s.k teorisi.

Arzu bir 'butique'de iş bulmuştur, kız arkadaşı da bir triko fabrikasında sekre-terdir. Arzu yaşlı patronunun tacizlerinden bıkmıştır (Kenan Pars) işi bırakır. Kız arkadaşı ile patronu (Salih Güney) arasında da bir mevzu başlamıştır. Arzu'nun saf kız arkadaşı hayatının hatasını yapar ve Arzu'yu kendi fabrikasına iplikçi kız olarak alır. Ustabaşı şaşı göz bunu hemen ima eder; "Hayret, siz bu güzellikle ...". Salih Güney'in gözünden kaçmaz bu. Güzellik avantaj mıdır, yoksa bela mı? Ustabaşı şaşı beş haklı çıkar "Hayret siz bu güzellikle ... ". Salih önce gayet romantik öper kızı. Bu arada sekreter kızın pabucu dama atılmış-tır. Salih zengin ve güçlü bir adamdır, iktidarı vardır, tabi ki fakir kızları öpmeye hak kazanmıştır. Ustabaşı şaşı felekle haber yollar; "Patron seni kumaş deposunda bekliyor". Haydaa, niye odasın-da değil de kumaş deposunda bekli-yor? Fakir kız gitmek zorundadır. Gider ama oraya niye çağırıldığını da biliyordur aslında. "Rica ederim Sedat Bey bırakın" demesi abestir. Olanlar olur, kumaş kolilerinin üstünde o artık kült filmin tarihine geçecek sahne başlar. Arzu bekaretini patronuna teslim eder. (Sanki başka seçeneği mi var?).

Bu arada sekreter kız Salih tarafından horlanmaktadır. Sekreter kız "İstanbul Festivali'ne iki bilet aldım" der. Salih ilgilenmez. Bu arada İstanbul Festivali'nde neye bilet almıştır? Bale mi, opera mı, tiyatro mu, konser mi? Arzu kız arkadaşı ve ev arkadaşı kızın, patron Salih'i sevdiğini öğrenir. Fedakarlık yapıp evi ve işi terk eder. Patron ustabaşı şaşı göze "Git Arzu'yu kumaş deposuna çağır" der. Şaşı Arzu'nun ayrıldığını söyler. Salih sinirinden şaşıyı ayıklar. Şaşının gözleri yerinden çıkar, biraz düzelir.

Patron Salih vefasız bir adamdır, Arzu'yu çabuk unutur. Tekrar sekreteriyle takılır. Arzu da eski bunak, moruk, zengin patronunun metresi olur. Bunu zengin morukla sevişirlerken de belli eder, orgazm taklidi yapar. Patron Salih ve sevgilisi (sekreteri) İstanbul Festival'i diye yanlışlıkla bir gece kulübü ne giderler. Fakat tesadüf bu ya o akşam Arzu ve bunak, zengin moruk da oradadır. Arzu yıkılır. Salih "değmezmiş" der.
Arzu bir gün eve erken gider ve bunak, zengin moruğu yatakta başka bir kadınla yakalar. Yakalanan kadın (Nilgün Ceylan) bütün filmlerde hep aynı sahnede oynamakta, aynı biçimde sevişmekte ve aynı biçimde yakalanmaktadır.
Arzu tecavüz edilecekken iyi bir adam tarafından kurtarılır ve bu adamla birlik-te olur. Evleneceklerdir. Adam (Seyhan Karabay) abisinin evine yemeğe davetlidir. Arzu'yu da götürür. Fakat ne o ... Bu Salih Güney ve sekreterinin evidir. Onlar evlenmişler ve doğru yolu bulmuşlardır. Arzu ve Seyhan içeri girer girmez kamera zum hareketlerine başlar, herkes şoktadır. Salih erkek kardeşi Seyhan'a "Bu kadın ... " diye başlayan cümleler kurar. Burada demek istediği "Bu kadının kumaş deposundaki sahnede en mahrem yeri göründü, kahpe kadın bunu bilerek yaptı" demek istemektedir. Arzu evi terk eder ve bir uçurumun kenarında görürüz onu. Seyhan bunu gazeteden okur. intihar etmiştir. Filmin sonunda "SON" yazar.”Osman Cavcı, “Yanlış Anlaşılmış Filmler” ”




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder