Görüntü Yönetmeni: Orhan
Oğuz
Müzik: Cahit Berkay
Yapım: Gülşah Film/Selim
Soydan
Reji Asistanları: Turgay
Aksoy, Nezih Tunar, Yapım Yönetmeni: Semih Servidal, Kamera Asistanı:
Erkan Kaya, Montaj, Nevzat Dişiaçık, Sesleri Alan Erkan Aktaş,
Set Ekibi: Bedri Uğur, Selim Acar, Sabahattin Gündoğan, Işık: Mustafa
Koçyiğit, Teoman Sayın, (Fono Film stüdyosunda hazırlanmış ve
seslendirilmiştir.)
Oyuncular: Hülya Koçyiğit (Selma), Cihan Ünal
(Fikret), Mahmut Cevher (Ömer), Münir Özkul (Münir), Dilaver Uğurlu, Aslan Altın,
İsmet Erten, Bülent Bilgiç, Arzu Atalay, Kaya Sensev, Gülistan Güzey, Fisun
Demirer, Tuncer Sevi, Abdurrahman Palay, Yavuz Karakaş,
Konu: Bir avukat kadınla, bir politikacının
öyküsü. Politikacı, milletvekilliğinden Adalat Bakanlığı'na kadar yükselir.
Yeni Avukat olan Selma, bir davada rüşvet almakla suçlanır. Ve meslekten men
edilmek üzere hakkında dava açılmadan önce, Adalet bakanlığından müfettiş
Fikret Bey görevlendirilir. Ve avukat Selma ile müfettiş Fikret arasında bir
yakınlaşma başlar, olaylar gelişir. Ne var ki bu filmin sonunda Avukat Selma
ölür.
*
Orhan Aksoy, belli ki kendi yazdığı bu öyküyü inanarak, severek çekmiş. Bu
nedenle, film, en azından seviyeli bir melodram olarak nitelenmeyi hak ediyor.
Kişilikler kısa dokunuşlarla da olsa inandırıcı biçimde işlenmiş, olaylar bu
tür bir filmin (bir melodramın) kendi mantığı içinde inandırıcı. Çokluk klişeler
kullanılmış: Sözgelimi Cihan Ünal'ın 'evli olması', karısının davranışı,
politika/aşk ikilemi, 'Mafya çevresi', vs,.. Ama bunlar, filmin genel düzeni
içinde yerli yerine oturmuş. Son zamanlarda izlediğimiz en uzun Türk filmi
olması, "Gazap Rüzgarına yoğun olay yapını belli bir kıvama,
inandırıcılığa ulaştırmada ayrıca yardımcı oluyor. Avukat Selma'nın (Hülya
Koçyiğit) filmde 2 kez, hem de 'evli olmadığı' erkeklerle yatağa girmesi, bir
zamanlar elleri 'nâmahrem' eline değmeyen, sütten çıkmış kaşık misali kadın
yıldızlarımız düşünüldüğünde , ilginç bir aşama değil mi? Ve bunda
"Dallas'ların, "Flamingo Yolu"nun kadınlarının davranışlarının,
etkisi yok mu? Ama kuşkusuz bizim topluma özgü ahlaksal mantık yine işliyor,
avukat Selma, filmin 'olumlu kahramanı' olsa da, bu 'yasadışı' İlişkilerinin
cezasını filmin sonunda ödüyor...
"Gazap
Rüzgârı", sinemaya bir şeyler katmasa da rahatça izlenen bir film. Bir
polisiye veya Barbara Carlland/Kerime Nadir türünden bir roman okur gibi. Bu
denli bir başarıyı bile 'hakkaniyet' gereği değerlendirmek zorundayız
sanırım... “Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları ve Sinemamız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder