Yönetmen Yardımcısı: Seçkin
Yaşar
Görüntü Yönetmeni: Çetin
Gürtop
Yapım: Erler Film/Türker
İnanoğlu
Kamera Asistanı: Mahmut
Yumuşak, Senaryo: Erdoğan Tünaş, Müzik : İzzet Öz, Işık Şefi: Ali
Salim Yaşar, Işık Asistanı: Şevket Bilgili, Sanat Yönetmeni: Sohban
Koloğlu, Teknik Yönetmen: Zafer Par, Sesleri Alan: Erkan Aktaş, Film
Hazırlık Std.; Fono Film, Montaj: Mehmet Bozkuş, Negatif Montaj; Muzaffer
Karakaş, Laboratuvar: Mustafa Oruç, Prodüksiyon Amiri: Adnan İrkut,
Fehmi Tengiz, Prodüksiyon Ekibi: Necati Şimşek,
Oyuncular: Ahu Tuğba (Meral), Tarık Akan (Yılmaz),
Yaprak Özdemiroğlu, Ünsal Emre, Hüseyin Peyda, Sümer Tilmaç, Raik Alnıaçık,
Nubar Terziyan, Neslihan Acar, Coşkun Göğen, Mehtap Ar, Atilla Ergün, İhsan
Gedik, Renan Fosforoğlu, Nuray Deveci, Kudret Karadağ, Serdar Bora, Şemsi
İnkaya, Necip Tekçe, Şule Öner
Konu: Meral ünlü bir şov kızıdır; genç, güzel,
zengin ama uyuşturucu bağımlısı. Yılmaz çıkarları için gençleri zehirlemekten
kaçınmayan kirli düzene ve uyuşturucu trafiğine karşı savaşan genç, gözü pek ve
yakışıklı bir polis. bu, şov işinin renkli dünyasında bir tutku fırtınasının,
uyuşturucu bağımlılığının doğurduğu ıstırap ve onursuzluğun işlendiği, trajik
sonuçları yaşamın içinden alınmış, ibret dolu bir öyküdür... Aysel adlı genç
bir kızın aşırı dozdan ölmesi polisi harekete geçirir. Yılmaz, Aysel’in Meral’in
yanında çalıştığını öğrenince genç kızı sorgular. uyuşturucu çetesinin başı
hacı, Meral’den Yılmaz’la ilişki kurup muhbirlik yapmasını ister. Yılmaz ipucu
için esrarkeş Corci’yi konuşturmak ister, Meral haber verir ve hacı’nın
adamları Corci’yi öldürür. Yılmaz’ın şüpheleri meral’e odaklanır. Pişman olan
genç kız Yılmaz’a, Hacı’nın onu öldüreceğini haber verir. ama Yılmaz’ın
arkadaşının ölmesini engelleyemez. Hacı’nın Yılmaz’ı pusuya düşürmesi isteğini
Meral kabul etmeyince dışlanır. Meral, içten içe aşık olduğu genç komiserle
işbirliği yapar. Hacı’nın teklifini kabul etmiş görünür ve onun evine gider.
Onu izleyen Yılmaz ve ekibi eve baskın düzenler. çıkan çatışmada hacı ve
adamları yaralanır. Bu kargaşada vurulan ve yaşamını yitiren talihsiz Meral’in
yüzünde, içinde kopan tüm fırtı-naların dindiği, hüzünlü ama mutlu bir
gülümseme vardır…
“Yasak Konuya Ciddi
Yaklaşım”
Uyuşturucu maddeler sorunu
kısa bir sıra öncesine dek gerek dünya, gerek Türk Sinemasında tabu idi. Sanki
bir konuyu ele almazsanız o sorun ortadan kalkacakmış gibi... 50’lerden
başlayarak Amerikan sinemasında işlenen bu konuda sinemamız şimdiye dek, eroini
polisiye filmlerin sıradan bir gerilim öğesi olarak kullanmanın dışında ciddi
bir çaba göstermemişti. "Beyaz Ölüm" bu alanda ilk kayda değer film
sayılabilir...
"Beyaz
Ölüm"ün ilginç yanı, genelde iki kahramana ve "aşık bir çifte dayalı
sinemamızda bu kez çok kişili, çok kahramanlı bir öykü anlatması, Senaryo, çok
yönlü bir gelişimle toplumumuzda bu alışkanlığa kapılmış değişik çevrelerden
-en yoksulundan en zenginine- kesitler veriyor. Ama fıImin gelişimi, özellikle
"Bağdat caddesi gençleri"nin üstünde yoğunlaşmış. Elbette Erler Film'in
ve Erdoğan Tünaş'ın tüm filmlerinde olduğu gibi, kalıplar, klişeler ön planda:
'Gençlik eğlenceleri', gazinocu artist ilişkileri, 'eşcinsel' tipi vs. Ancak tüm
bu kalıplara karşın, filmde gözden kaçmayan bir canlılık var: Belki de Tarık
Akan'ın rahat oyununu çevreleyen geniş bir genç oyuncu kadrosunun varlığından
kaynaklanan... Öyle ki, Ahu Tuğba bile rolüne oturmuş. “Atilla Dorsay, “12Eyül
Yılları ve Sinemamız”, syf, 94 “
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder