Powered By Blogger

8 Mart 2020 Pazar

ÖĞRETMEN KEMAL (1981)


Yönetmen : Remzi Jöntürk
Senaryo: Mehmet Aydın
Görüntü Yönetmeni: Orhan Kapkı
Kamera: Recep Biçer
Yapım: Murat Film/Süreyya Duru

Işıklar: Ergun Şimşek, Erdinç Koç, Set Ekibi: Erdal Sümer, Sait Korur, Yılmaz Gençer, Prodüksiyon: Yılmaz Eşsiz, Yapım Yönetmeni: Nurettin İrişen,

Oyuncular: Cüneyt Arkın, Fikret Hakan, Meral Orhonsay, Eşref Kolçak, Funda Gürçen, Selçuk Uluergüven, Nejat Gürçen, İsmail Cavcı, Suat Özbek, Zülfikar Divani, Recep Filiz, Talat Gözbak, Ayfer İdin, Nurten İdin, Reyhan Ulutürk, Aydın Haberdar, İhsan Gedik, M. Ali Korsanlı, Yadigar Ejder, Küçük Yıldız: Suat Özbek,

Konu: Karalar köyüne tayin edilen Atatürk ilkelerine bağlı devrimci idealist bir öğretmen, gericiler tarafından rahatsız edilir. Öğretmen köyün geri kalmışlığını atmak, herkesi çağdaş bir kültür ve ya-şayışına sokmak istemektedir. Gericiler Kemal'i durduramayınca bu kez ona iftira atarlar, Bir kızı iğfal ettiğini yayarlar. Öğretmen köylülerin saldırısına uğrar ve öldürülür. Olayı duyan eşkıya Ali Duran, olayın suçlularını bulur ve onları öldürerek öğretmenin intikamını alır.

► "Mustafa Kemal'in öğretmeni" Kemal'in yarı western, yarı çizgi-roman havasında anlatılmış serüvenleri... 1938 yılında bir köye öğretmen olarak atanan Kemal, Önce köyün hocasıyla, sonra da toprak ağasıyla çatışır. "Gerici birliğine karşı, yalnızca bir eski Kuvay-i Milliyeciyle hocanın kızı Ayşe'nin bilinçsiz sevgisi vardır, dayanabileceği... Bunlara, pitoresk bir köy eşkıyasının yardımı da ekle-nir ve Kemal'le eşkıya elbirliğiyle gerici takımım en kısa yoldan (yani kurşunla haklayarak) sindirirler…

Sinemamızın yıllar boyu en kötü alışkanlıklarla edindiği kalıpların, "Atatürk'ün 100. yılına adanan bir filme bile böylesine sinmiş olması ne acı... Filmi yapmış olanların iyi niyetinden kuşkulanmıyoruz. Onları 100. yılı böyle bir filmle sömürmek gibi bir suçlama altında bırakmayı da düşünmüyoruz. Olasıdır ki, bu işe en iyi niyetlerle girişmiş olsunlar... Ama, bunun için Sergio Leone'nin western'Ierinin, Halide Edip ve Yakup Kadri romanlarından kalma, (giderek onların da kuşkusuz gerisinde) gerici/ ilerici tanımlamalarının gölgesine sığınmak gerekli miydi? Hele öğretmen Kemal'in ilk iş olarak, köy halkının öylesine inandığı "adak ağacı’nı baltayı alıp "yıkıl gerici ağaç" türünden sözlerle kesmesi, Yeşilçam'ın aklı gelişmemiş sinemacılarının bile 1981 yılında başvurmaması gereken, toplum psikolojisi denen olaydan tümüyle nasipsiz bir "halkçılık gösterisi" idi. Yazık. .. İyi niyete ve 100. yılında Atatürk öğretmeninin böyle bir filmle anlatılmaya kalkışılmış olmasına yazık. “Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları ve Sinemamız”

► Remzi Jöntürk, Atatürk’ün doğum yıldönümünde büyük bir fırsat kaçırmış. Öyleki, Atatürk ilkeleri doğrultusunda bir film yapmak istemiş ya da düşünmüş Çünkü işi bir yerden sonra saptırıp, bir melodram koymuş ortaya. Tipler yanlış çizilmiş ... Bağıran çağıran, bol nutuk atan, acaip davranışlı kişiler. (Agah Özgüç, Yıldız, S.: 189, 4 Ocak 1982)

► "Vurun Kahpeye" ve "Kubilay" filmlerin den esintiler taşıyan "Öğretmen Kemal"in kıyafetlerinden diyaloglara, Marsilya kiremitleri görünen modern köy evlerine kadar ve teknik açıdan eleştirilecek yönleri ver elbette. (Turan Aksoy, Hey, S.:10, 11 Ocak 1982

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder