Yönetmen: Kaya Ererez
Senaryo: Safa Onal
Görüntü Yönetmeni: Kaya
Ererez
Müzik: Cahit Berkay
Yapım: Rüzgar Film/Kaya
Ererez
Oyuncular: Hülya Avşar, Selçuk Özer, Engin İnal,
Savaş Yurttaş, Gökhan Mete, Sevda Ferdağ, Sevinç Pekin, Sibel Savaş, Turgut
özatay, Seyfettin Karadayı, Yaşar Şener, Ahmet Turgutlu, Selçuk Yalçındağ, Banu
Sengelli, Erdoğan Akduman, Bülent Polat, Bayram İlvur, Hülya Birbilen
Konu: Öykü, gecenin bir saatinde tüm kasaba
halkının taşlayarak kovaladığı biri gelinlikli iki kadının kaçışı ile başlar.
Kasaba erkekleri "defalun orospular" diye bağırarak bu iki kadını
acımasızca ve öldüresiye taşlar-lar. Kadınlardan yaşlı olanı istasyon-da
bekleyen trene yaklaştıklarında aldığı taş darbesiyle ölür. Gelinlikli genç kız
ise tek başına trene binmeyi başarır ve İstanbul'un yolunu tutar. Bir gece
vakti parasızlık nedeniyle o biçim otellerden birinde yer bulur. Bir süre sonra
otel basılır ve nezarethaneye alınır. Artık istemese de vesikalı olmuştur.
Büyük kentin; genç, güzel, savunmasız ve kıstırılmış genç kızlardan talep
ettiği bedeli, bu çaresiz kız da körpe bedeniyle ödemekten kurtulamaz. Düşük
bir ücret karşılığında körpe benini, hayrat erkeklere cömertçe sunmak zorunda
kalır. Öylesine kalır ki, bu mesleğin kurtları bile "bu yolun sonu
yok" demesine karşılık onu yolundan çeviremez. Kaldırım pazarlıkları ve
onun sonucunda otel odalarındaki alışık mesailer genç kızı tüketmez, aksine
yaşama karşı büyük bir kinle dirençli kılar. Giderek fiyatı yükselir,
müşterileri değişir, salaş oteller yerine evlere servise gider.
Çevresindekileri kullanarak fotomodellik, mankenlik derken sosyetenin göz bebeği
olur. Artık güçlüdür ve dilediği her şeyi satın alabilecek kadar da
varlıklıdır. Yaşamdan alabileceği her şeyi almasına karşılık mutlu değildir.
Yıllar önce küçük bir kasabada annesiyle birlikte taşlandığını ve onu
yitirdiğini bir türlü unutamaz. Tekrar oraya, kendisiyle ve kasaba halkıyla
ödeşmeye dönmek ister. Bu kez bütün kozlar onun elindedir. Tüm kasabayı satın
almak ister. Yıllar önce kendisini taşlayanlar önünde el pençe dururlar. Ama
artık çok geçtir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder