Powered By Blogger

11 Mart 2020 Çarşamba

O KADIN (1982)


Yönetmen: Halit Refiğ
Senaryo: Nezihe Araz, Erdoğan Tünaş,
Görüntü Yönetmeni : Çetin Gürtop
Müzik: Cahit Berkay
Yapım: Erler Film/Türker İnanoğlu

Yönetmen Yardımcısı: Zafer Par, Işık Şefi: Ali Salim Yaşar, Sanat Yönetmeni: Sohban Koloğlu, Montaj : Mehmet Bozkuş, Prodüksiyon Amiri Adnan İrkut, Fehmi Tengiz, Set Ekibi: Mümin Şerifoğlu, Necati Şimşek, Ercan Akyıldırım, Erdal Güner,
(Fono Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Gülşen Bubikoğlu (Gönül), Cihan Ünal (Cihat), Arsen Gürzap (Alev), Kerem Yılmazer, Aslan Altın, Abdurrahman Palay, Alev Sayın, Haldun Dormen, Gözdem Görenler, Merih Ermakastar, Devrim Parscan, Baykal Kent, Meral Kurutluş, Ekrem Dümer,

Konu: Güzel Sanatlar Akademisi’nde eğitim gören Gönül, diğer yandan da bir moda evinde mankenlik yapmaktadır. Nişanlısı Haluk ile mutlu bir beraberliği vardır ve evlilik hazırlıkları yapmaktadır. Reklamcı Kazım bey tarafından bir kampanya için seçilen Gönül, nişanlısı ile birlikte yat gezisine çıkar. Kazım’ın genç ve güzel mankende gözü vardır. Haluk ile Gönül’e tuzak kurar ve genç kıza tecavüz eder. Dünyası yıkılan gönül sinir krizleri geçirerek hastaneye kaldırılır. Tedavisine evli ve iki çocuk babası Cihat bakmaktadır. Cihat’ın evliliği iyi gitmemekte, ama çocuk-ları için bu ilişkiyi sürdürmektedir. Kısa sürede iyileşip taburcu olan Gönül’le Cihat iyi birer dost olmuşlardır. Bir süre sonra Gönül işine geri döner. Cihat’ın eşi Alev ise evi terk etmiştir. Cihat bir dosta ihtiyaç duyduğu anda kendisini Gönül’ün yanında bulur. Dostlukları kısa sürede bir aşka dönüşür. O sırada eve geri dönen Alev, Cihat’ın Gönül’le ilişkisini öğrenir ve boşanma fikrinden cayar. Kazım Bey Alev’e ait olan bir arsayı almak için Haluk’u görevlendirir. Haluk Gönül’ün Alev’in eşi Cihat’la ilişkisini öğrenir. Hala tuzağın farkına varamadığı için de Alev’e Gönül’ün ne denli kötü bir insan olduğunu anlatır. Alev zaten çocuklarını da kullanarak bu ilişkiyi engellemeye çalışmaktadır. Kazım da her şeyi anlatacağını söyleyerek Gönül’ü tehdit etmektedir. Gönül, Cihat’a başından geçenleri anlatır. Cihat; Kazım, Haluk ve karısı Alev’e kendileri ile bir anlaşma yapacağını söyleyerek bir buluşma önerir. Birlikte konuşacakları uygun bir yere giderlerken arabada Cihat her şeyi bildiğini söyleyerek, tüm kötülüklerini hepsinin yüzüne haykırır. Büyük bir kararlılıkla arabayı hızla uçuruma sürer. Bahtsız genç doktor, yanındakilerle birlikte bile bile ölüme uçmuştur. Bu korkunç olaydan Gönül’e kalan, yarım kalan mutluluğu ve Cihat’ın iki masum çocuğudur…

" Günümüz Türk sinemasında, ünlü 'seks filmleri' döneminde sinemalardan elini ayağını çeken kadın seyircinin yeniden salonlara dönmesi dolayısıyla 'kadın filmleri' ön plana çıktı. 'Kadın filmleri', baş kahramanlarını kadınlardan seçiyor, sorunlara, öykülere, ilişkilere daha çok kadın açısından bakıyor. Ayrıca toplumumuzda daha çok kadınlara yönelik tüm bir iletişim mekanizmasının getirdiği öğelerden yararlanıyor. Söz gelimi tüm bir fotoroman kültüründen, moda ve modanın uzantısı olan Mefile'lerden (bu ya defilelerin gösterilmesi, ya da baş, kadın yıldızın her sahnede giysi değiştirerek, 'kendi defilesini kendisinin yapması' ile belirleniyor), daha çok 'kadın özlemlerini simgeleyen bol tüketimli iüks yaşam' sahnelerinden, vs.

Nezihe Araz'ın öyküsünü, Halit Refiğ eli yüzü düzgün bir melodrama dönüştürmüş. Filmin klasik Türk filmi öykü semasındaki bazı kalıpları yıkmak gibi bir erdemi var: Söz gelimi iğfal edilen kız intihar etmiyor veya kimseyi öldürmüyor: çeşitli yalanlar, iftiralarla kuşatılan aşıklar her duyduklarına çocuklar gibi inanmıyor, gerçeği birbirlerinden sorup öğreniyolar, vs. Modaevleri, defileler, Bodrum tatilleri akıl hastaneleri gibi gündelik basından topluma yansıyan öğeler ve olaylarla desteklenen film. kuşkusuz amaçladığı seyirciye ulaşacak. "Seni Kalbime Gömdüm", "Kırık Bir Aşk Hikayesi" gibi daha çok "Kadın fiImlerinin son halkası olarak... Arsen Gürzap'ın nefis oyununa da dikkat...”Atilla Dorsay, 12 Eylül Yılları ve Sinemamız”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder