Powered By Blogger

9 Mart 2020 Pazartesi

BİR YUDUM MUTLULUK (1982)


Senaryo Yönetmen: Orhan Aksoy
Görüntü Yönetmeni: Orhan Oğuz
Yapım: Gülşah Film / Selim Soydan

Kamera Asistanı: Erkan Kaya, Reji Asistanları: Turgay Aksoy, Nezih Tunar, Işık: Mustafa Koçyiğit, Teoman Sayın, Sesleri Alan: Erkan Aktaş, Montaj: Nevzat Dişiaçık, Yapım Yönetmeni: Semih Selvidal,
(Fono Film Stüdyosu’nda hazırlanmış ve seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Orhan Gencebay, Necla Nazır, Erol Günaydın, Haluk Kurtoğlu, Şükriye Atav, Münir Özkul, Ahmet Uz, Numan Paker, Dilaver Uğurlu, Tuncer Sevi, Bedri Uğur, Selim Acar, Sebahattin Gündoğan,

KONU: Orhan ve Zehra birbirini çok seven, çok iyi anlaşan, evlilik hayalleri kuran iki sevgilidir. Orhan evlenmeleri için gereken parayı biriktirmek üzere Almanya'ya gider. Iki yıl geçer aradan ve Orhan altında arabası, cebinde parası, kucağında hediyelerle döner gurbetten. Sevdikleriyle kucaklaşır, arkadaşlarının, anne ve babasının acıklı bakan gözlerinden anlarız biz kötü bir şeyler olduğunu, ama Orhan anlamaz, en çok kucaklamak istediğine koşar sevinçle. Fakat onu ne çalıştığı butikte bulabilir ne de annesiyle oturduğu evde. Zehra ona mektup yazmaya devam etse de çok şey değişmiştir hayatında, hatta hayatı tamamen değişmiştir, sırra kadem basmıştır altı ay kadar önce.

Ertesi gün Orhan Zehra'yı, bir arabanın içinde iki adamla kahkahalar atarken görecektir. Peşinden koşup yetişemese de aynı akşam efkar dağıtmaya gittiği gece kulübüne benzer yerde başka iki adamla yine görecek ve tek kelime etmeden kırdığı şişeyi Zerhra’nın karnına saplayacaktır.

Bu olaydan sağ kurtulan Zehra uğruna ağır hapis cezası çektikten sonra, Orhan eski işi oto tamirciliğine geri döner. Derken bir gün, ünlü bir iş adamı olan Sadık beyin Belgrat ormanlarında arabası bozulunca, arabayı tamir etmek amacıyla oraya giden Orhan fidyecilerin elinde tutsak olan Sadık beyin hem arabasını tamir eder hem de adamı fidyecilerin elinden kurtarır. Böylece arkası sağlam bir dost da edinmiş olur kendine ve sırtı yere gelmez artık.

Dünya küçüktür; Sadık ve Orhan'ın ifade vermeye gittikleri karakola basılan bir randevu evinden toplanan hayat kadınları getirilir, içlerinden biri tabii ki Zehra'dır. Zehra içtiği uyuşturucuların etkisiyle öyle uçmuştur ki, değil Orhan'ı, burnunun ucunu dahi görecek halde değildir.

Bu arada Sadık bey minnettardır Orhan'a Hem hayatını kurtarmıştır hem de fidyecilere gidecek olan parasını. Tabii kanı da kaynamıştır ona, oğlu gibi sevmiştir onu, ne isterse yapacaktır. İşini gücünü bırakıp onunla birlikte Zehra'yı aramaya başlar. Nüfusunu kullanıp önce çalıştığı randevu evini, sonra yaşadığı evi bulurlar beraberce.

Zehra artık Zehra değildir, Orhan'ı tanımaz bile, tek bildiği ve istediği uyuşturucudur. Orhan evine götürür onu, anne ve babasının şaşkınlık dolu bakışları altında çabucak bir tecrit odası hazırlayıp tıkar içine. Orhan işini gücünü bırakıp kapısında bekleyecektir. Zehra düzelecektir ama eski Zehra geri gelmeyecektir. Orhan hala vazgeçmeyecektir şimdi zaman Zehra'yı bu hale getirenleri bulup intikam alma zamanıdır.

Zehra'nın karşısına çıkan zengin çocuğu Kemal yüzündendir bu yaşadıkları. Orhan'ın kalburüstü dostu Sadık'ın oğludur Kema Evinde verdiği bir partiye davet edilen, hatta onur konuğu muamelesi gö-ren Orhan'la Zehra orada öğrenirler bu gerçeği. Bu sefer Sadık Bey girer devreye, gözdağı verir Orhan'a ve bu sefer babasının sayesinde kurtulur Kemal elinden .

► Kemal intikam almak isteyecek, sevgililerin yolunu kesecektir adamlarıyla, bir başka kötü düşünceyle Tecavüzcü Coşkun'u çağırıp kıza gözü önünde tecavüz edilmesini keyifle seyredecektir. Adamların acımasızca sopaladığı Orhan ayıldığında Zehra'yı bulamayacak, bıraktığı ipuçlarını takip edecek, nehir kenarına kadar ulaşacak ve Zehra'nın intihar ettiğini hissedecektir. Artık şansını çok zorlamış olan Kemal'in sonu gelecektir. (Vadullah Taş)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder