Powered By Blogger

20 Aralık 2022 Salı

  

D@BBE (2005) 


Senaryo ve Yönetmen: Hasan Karacadağ, Görüntü Yönetmeni: Seyhan Bilir, Müzik: Türkay Türkmen, Olay Andaç Yapım: 24 Kare Prodüksiyon/ Kaan Girgin, Hasan Karacadağ, Ali Kaygısız Sanat Yönetmeni: Kyoko K. Uomı, Sanat Ast.: Pınar Özdeniz, Makyöz: Hatice Bayar, Ses Tasarımı: Aytekin Birkon, Özel Efektler: :Cihat Parlak, Jimmy Jip: Yusuf Atmaca, Genel Prodüksiyon Sorumlusu Yasemin Özdamar, Süha Tok, Poster Tasarım: İsmail Albay, Teknik yapım: Vipsaş, Kurgu: Atakan Avcı, Hasan Karacadağ, Cem Karapestil, Müzik: Türkay Türkmen, Olay Andaç, Cast Direktör: Mustafa Ertunç, Görsel Efekt: Cihat Parlak, Mincho Marinov, Ortak Yapımcılar: Abdullah Yeşil, Davut Ayvaz, Yönetmen Yardımcısı: Hüseyin Aydın, Kyoko K. Uomi, Işık Şefi: Murat Şimşek, Kameraman: Murat Has, Işık Asistanı: Bülent Çimen, Jimy Jip Asistanı: Cenk Çakar, Editör: Atakan Avcı, Cem Karapestil Görsel Efekt: Cihat Parlak, Minço Marinov, Ses Kayıt: Eyüp Yıldız, Dublaj Yömnetmeni: A. Acar, Dub. Yön. Yrd.: S. Yaltır, Kopya Baskı: Zekeriya Şahin, Osman Yıldız, Çağlar Özlek, Pozitif Yıkama: Yahya Öztürk, M. Mustafa Oruç, Mustafa Şahin, Negatif Yıkama: Sinefekt, Laboratuar Sorumlusu: Yusuf Özbek, Negatif Yıkama: Orhan Turgut, Ayhan Kısa, İlhan Özhan,

 Oyuncular: Ümit Acar, Kaan Girgin, Serdar Özer, Ebru Aykaç, Süha Tok, Serhat Yiğit, Zeynep Hasdal Çolakoğlu, Fulya Candemir, Sabri Tekinalp, Murat Seviş,

 KONU: 2005 yılının sonlarına doğru Süper güç Amerika’yı bir intihar salgını sarar... Ülkenin her tarafında birbirinden bağımsız insanlar çok farklı ve tüyler ürpertecek yöntemlerle kendini öldürmektedir... Çok kısa bir süre sonra bu intihar vakalarının benzeri Türkiye’de de yaşanmaya başlar... Türkiye’deki ilk tuhaf intihar olayı İzmir’in Selçuk ilçesinde yaşanır...

Tarık isimli kendi halinde bir genç internete girdiği uzun gecelerin ardından birden dünyayla ilişkisini keser ve kısa bir süre sonra korkunç bir yöntemle kendini öldürür.. Selçuk emniyet amirliği Tarık’ın intiharını özel incelemeye alır ve bu bağlamda en yakın arkadaşları olan Hande, Cem ve Sema’yı sorgular…

Bu arada Tarık’ın bu üç arkadaşına internet aracılığıyla tuhaf görüntüler eşliğinde mailler gelmeye başlar...Mailleri gönderen kişi ise kısa bir süre önceden intihar edip ölen Tarık’tır... Bir ölüden mail gelmenin mantıksız olduğunu düşünen arkadaşlar zaman içerisinde çevrelerinde zuhur eden garip varlıklar görmeye başlarlar...Bu varlıklar kim ve nereden kontrol edildiklerini hissettirmeden göründükleri insanlara korkunç anlar yaşatmaktadırlar.Kişilerin bilinçlerini ele geçirerek onların gerçek ve rüya arasındaki ayırımı yapmalarını engellemekte ve kısa süre içerisinde onların kendisini öldürmelerini sağlamaktadır...

Tarık’ın arkadaşlarından Hande yaptığı araştırmaları komiser Süleyman’la gittiğini göreceksiniz.Paylaşır... Ona göre Dünyadaki bütün ölümleri Dabbe’tül arz isimli bir varlık gerçekleştirmektedir..

Dabbe bunun için iki şeyi kullanmaktadır... Dünyaya bir örümcek ağı gibi yayılan İNTERNET ve de aynı mekanda fakat farklı boyutta yaşayan CİNLER Dabbe perdeyi aralamış ve Gerçekler tersyüz olmaya başlamıştır...Kıyametin son alameti artık heryerdedir....Hareket noktası olarak da Türkiye’yi seçmiştir....

Dabbe, Kuranı Kerimde Neml suresi 82.ayette geçen ve 1300 yıldan fazladır İslam alimlerinin ne olduğu hakkında ortak bir zeminde buluşmadıkları bir varlıktır... Kıyamete çok yakın çıkacağına inanılan bu varlık, topraktan çıkacak, herkese aynı anda etki edecek, onlarla konuşacak ve şimdiye kadar yeryüzünde eşi benzeri görülmemiş bir şiddet uygulayacak. D@bbe isimli Türk korku filmi bu varlığın interneti ele geçirerek sanal gibi görünen, sinsi ve insana hızla bulaşan bir virüs olabileceği iddiasında... Bunun için filmde bir çok kanıt öne sürülmüş... Bunlardan biri D@bbe kelimesinin köken olarak örümcek ağı gibi yayılan şey anlamına gelmesi ... topraktan çıkması.bilgisayar ve internet teknolojisinin yüzde yüz toprak mamülü silisyumsilikonla olan ilişkisi... Dabbe’nin herkese aynı anda etki edebilmesi... internette aynı anda binlerce kişinin aynı adreste buluşması... .insanlarla konuşabilmesi... yeryüzü ve gökyüzü arsasını doldurabilmesi vs... filmi izlediğiniz zaman internet kavramının nasıl korkunç ve kontrol edilemez bir varlığa doğru Filmin senarist ve yönetmeni HASAN KARACADAĞ’ın Genetik uzmanı ve eski fizik olimpiyatları şampiyonu olduğunu düşünürseniz ve de Japon korku sinemasında çok önemli başarılar yakalamış olduğunu da hesaba katarsanız D@bbe’nin korkunçluk derecesini tahmin edebilirsiniz...

 

Türk korku sinemasında gerek konu gerekse anlatım biçimi olarak devrim yapacak olan D@bbe’yi kaçırmamanızı öneririz... Uyarıyoruz, bundan sonra

D@bbe filminin nasıl ve ne zaman bir film fikri olarak kafamda var olduğunu enteresan bir şekilde hatırlamıyorum... Ama bu filmin benim için iki önemli noktası var... birincisi insanlığın kıyameti kendi elinden üreteceğini iddia etmesi ikincisi de internet kavramının giderek nasıl bir yaratığa dönüştüğünü göstermeye çalışması...

Japonya’da bulunduğum süre içerisinde inanların kendi kültürleriyle olan organik ilişkisini ve bu ilişkinin sinemayı ilgilendiren tarafını inceleme fırsatı buldum.. Bu konuda henüz net bir sonuca ulaşamamakla beraber yapacağım bir korku filmi olsa bile kendi kültürümden malzemeleri kullandığım zaman nasıl veriler elde ettiğimi gördüm ve sinemaya bir daha aşık oldum... D@bbe filminin korku sinemasına yeni bir takım varyasyonlar getirebileceği inancımı hala taşımaktayım…

 

Basında Dabbe Hakkında Yazılanlar

Japonya'da ''Yılın Sanatçısı Ödülü'' alan genç yönetmen Hasan Karacadağ, senaryosunu da yazdığı ''D@bbe'' adlı korku filmiyle, ''kıyametin son alametinin internetten yayılacağını'' savunuyor. Hasan Karacadağ, filmi hakkında bilgi verirken, çekimleri İzmir Selçuk'ta gerçekleştirilen ''D@bbe''de, ''nedensiz ölümlerin'' ve ''kıyametin son alametinin internetten yayılacağını'' anlattığını dile getirdi.

Bir korku filminde ''nedeni bilinmeyen mistik korku'' ve ''ölüm korkusunun'' işlenmesi gerektiğine işaret eden Karacadağ, filminde de ''dünyaya aniden yayılan nedensiz intihar vakalarının ABD'den başlayarak Türkiye'ye sıçramasının nedeninin çözüleceğini'' ifade etti.

''Türkiye'nin gerçek anlamda ilk korku filmi'' olarak nitelendirdiği ''D@bbe''nin, korku sinemasının bütün unsurlarını içerdiğini anlatan Karacadağ, ''D@bbe'de 'Halka' (Ring) filminden daha etkili sahneler var. Ben gerçek anlamda bir korku filmi yaptım'' diye konuştu. Filmin son dönemde dünyada büyük ilgili gören Japon korku sinemasından esinlendiğini ancak bir Japon filmi olmadığını da vurgulayan Karacadağ, ''Filmde, Türk ve Müslüman ülke değerlerini birleştirerek yeni bir dil ortaya çıkardım. Bu film Türk korku sinemasına örnek teşkil edecek'' dedi.

Karacadağ, ''Kur'anı Kerim'de 'Dabbetül Arz' olarak geçen kıyamet alameti hakkında bir süprizi de bünyesinde barındıran filmde, kıyametin ortaya çıkışını yorumladığını dile getirerek, ''Ben bir rüya gördüm. Bu film benim hayalimin ürünü. Ben sadece bir film yaptım'' şeklinde konuştu.


Çekimler Hakkında

Çekimleri İzmir Selçuk'ta gerçekleştirilen filmin ön hazırlıkları 3 ay sürdü. Çekimler ise 21 günde Selçuk ve civar bölgede tamamlandı. Teknik açıdan, Hollywood filmleriyle yarışan yapımda, bugüne kadar Türkiye'de hiç kullanılmayan, son teknoloji ürünü, dünyanın en iyi high definition kameralarından biri kullanıldı.


Filmde yakalanan özel renk dokusu ise izleyenin gerçeklik duygusunu yakalamasını sağlıyor. Mekanların kullanılış biçiminde izleyiciyi hipnotize edecek bir yalınlık sözkonusu…


Filmin genelinde hakim olan üst açılı çekimler,izleyiciye yukarıdan birisi tarafından gözetleniyormuş duygusu vermeyi amaçlıyor.Filmin her karesi yönetmen ve senarist Hasan Karacadağ tarafından storyboard üzerine işlendi.

Dabbe filminin en önemli özelliği farklı boyuttaki başka canlılarla bir arada yaşadığımızı hissettirmesi ve şimdiye kadar hiç karşılaşmadığınız bir gerilim ve korku sineması örneği olması..(Kültür Sanat, 20.10.2005 Radikal)

&  Dünyanın her ülkesinde korkugerilm meraklısı genç yönetmenler çıkıyor.Ve bunlar, özellikle Japonya, Kore gibi Dülkelerde filmlerini internet ya da TV/telefon gibi teknolojik araçlara dayandırıyorlar. Türkiye’den de sonunda bu tarz bir film çıkması memnuniyet verici. Biz niye geri kalalım ki?

Kur’andan gelen bir isim olan ‘dabbe’, kıyametin hemen öncesinde cinlerin yeryüzüne inip insanları yok etmesi anlamına geliyormuş. Film, Ege’nin güzelim Selçuk kasabası dekoru içinde bu macerayı yaşayan bir avuç insanın öyküsü.

Hasan Karacadağ, keşke özel efektlere harcadığı çabayı öncelikle daha iyi bir senaryoya harcasaydı...Bu haliyle film, amatör işi bir müsamereye ya da bir okul bitirme filmine benziyor. Hele o “ölmüş birinden böyle bir mail gelmesi hiç de hoş birşey değil” ya da “bana böyle şeyler olacağını söyleselerdi gülerdim” tarzı konuşmalar...Ama en ilginci, filmin kahramanı Hande’nin şu lafı: “Cinlerde de teknoloji varsa, internet’i ele geçirmiş olamazlar mı?”. Sahi olamazlar mı, ne dersiniz, internet kuşları? (Atilla Dorsay)

Dabbe “Dabbetül Arz Nedir? "O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir dabbe çıkarırız; ve o dabbe onlara şiddetle, gerçeklere inanmadıklarını söyler." (Neml Suresi, Ayet 82) "Kıyametin alametlerinden birincisi güneşin batından doğuşu ve kuşluk vaktinde Dabbetul Arz'ın çıkışıdır." Hz.Muhammed Dabbe yaşıyor, hiç kimse tarafından tanınmıyor, insan türünden değildir ve korkunç bir şekli vardır. Saçı ve kılları her tarafa yayılmıştır. Bütün renklerden oluşmuştur. Yere ve bulutlara aynı anda ulaşan uzunca bir boynu var. Doğuda olan batıda olan gibi onu görür, Ona ulaşmak isteyen ulaşamaz, kaçan ondan kurtulamaz’’"Dabbe" tabiri, "yerden bir dabbe..." ayetinde belirsiz olarak kullanılmıştır. Kur'anı Kerim "Dabbe"nin insanlarla konuştuğunu belirtmiştir. Fakat onun diğer sıfat ve özellikleri, davranış biçimi ve çıkış yeri ile ilgili bilgileri meçhul bırakmıştır ve bunlar ancak gelecekte bilinecektir.’’

İslam tarihinde Dabbe hakkında çok tartışmalar yaşanmış ve hiçbir zaman kesin bir hükme varılamamıştır.Fakat inanılan gerçek, Kıyamete yakın bütün dünyayı saracak dehşetengiz bir varlığın yani Dabbe’nin mutlaka çıkacağıdır. Sinemalarda izleyeceğiniz D@bbe filminde yönetmenin kendi kişisel yorumu bulunmaktadır. Bu yorum yapılırken gerek bilimsel gerekse dilbilimin reel ifadelerinden yararlanılmıştır. Bu yorumun özü ise D@bbet’ül Arz’ın interneti ele geçirmiş veya internet yoluyla bütün dünyaya yayılan elektromanyetik bir virüs benzeri varlık olabileceğidir. Sürreel veya metafizik gibi görünen bu yaklaşım nasıl olurda bir korku filminde işlenebilir diye düşünüyorsanız D@bbe filmini mutlaka izlemelisiniz. "Dabbe yaşıyor, hiç kimse tarafından tanınmıyor, insan türünden değildir ve korkunç bir şekli vardır. Saçı ve kılları her tarafa yayılmıştır.Bütün renklerden oluşmuştur. Yere ve bulutlara aynı anda ulaşan uzunca bir boynu var. Doğuda olan batıda olan gibi onu görür, Ona ulaşmak isteyen ulaşamaz, kaçan ondan kurtulamaz’’ yukardaki yorumu dikkatle okuyun. Arapçaya sanskrit dilinden geçen D@bbe’nin sanskrit dilinde örümcek ağı gibi yayılan şey olduğunu hatırlayın. İnternetin world wide web(www) olduğunu düşünün. Yeri ve göğü aynı anda doldurabilen D@bbe’nin ve internetin çalışma mekanizması arasındaki ilişkiyi kurun...vs...vs…


FİLMİ İZLE 



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder