D@BBE (2005)
Senaryo ve Yönetmen: Hasan Karacadağ,
Görüntü Yönetmeni: Seyhan Bilir, Müzik: Türkay Türkmen, Olay
Andaç Yapım: 24 Kare Prodüksiyon/ Kaan Girgin, Hasan Karacadağ, Ali
Kaygısız Sanat
Yönetmeni: Kyoko
K. Uomı, Sanat Ast.: Pınar Özdeniz, Makyöz: Hatice Bayar, Ses
Tasarımı: Aytekin Birkon, Özel Efektler: :Cihat Parlak, Jimmy
Jip: Yusuf Atmaca, Genel Prodüksiyon Sorumlusu Yasemin Özdamar, Süha
Tok, Poster Tasarım: İsmail Albay, Teknik yapım: Vipsaş,
Kurgu: Atakan Avcı, Hasan Karacadağ, Cem Karapestil, Müzik: Türkay
Türkmen, Olay Andaç, Cast Direktör: Mustafa Ertunç, Görsel Efekt: Cihat
Parlak, Mincho Marinov, Ortak Yapımcılar: Abdullah Yeşil, Davut Ayvaz,
Yönetmen Yardımcısı: Hüseyin Aydın, Kyoko K. Uomi, Işık Şefi: Murat
Şimşek, Kameraman: Murat Has, Işık Asistanı: Bülent Çimen,
Jimy Jip Asistanı: Cenk Çakar, Editör: Atakan Avcı, Cem Karapestil Görsel
Efekt: Cihat Parlak, Minço Marinov, Ses Kayıt: Eyüp Yıldız,
Dublaj Yömnetmeni: A. Acar, Dub. Yön. Yrd.: S. Yaltır, Kopya
Baskı: Zekeriya Şahin, Osman Yıldız, Çağlar Özlek, Pozitif Yıkama: Yahya
Öztürk, M. Mustafa Oruç, Mustafa Şahin, Negatif Yıkama: Sinefekt,
Laboratuar Sorumlusu: Yusuf Özbek, Negatif Yıkama: Orhan Turgut,
Ayhan Kısa, İlhan Özhan,
Oyuncular:
Ümit Acar, Kaan Girgin, Serdar Özer, Ebru Aykaç, Süha Tok, Serhat Yiğit, Zeynep
Hasdal Çolakoğlu, Fulya Candemir, Sabri Tekinalp, Murat Seviş,
KONU:
2005 yılının sonlarına doğru Süper güç Amerika’yı bir intihar salgını sarar...
Ülkenin her tarafında birbirinden bağımsız insanlar çok farklı ve tüyler
ürpertecek yöntemlerle kendini öldürmektedir... Çok kısa bir süre sonra bu
intihar vakalarının benzeri Türkiye’de de yaşanmaya başlar... Türkiye’deki ilk
tuhaf intihar olayı İzmir’in Selçuk ilçesinde yaşanır...
Tarık isimli kendi halinde bir
genç internete girdiği uzun gecelerin ardından birden dünyayla ilişkisini keser
ve kısa bir süre sonra korkunç bir yöntemle kendini öldürür.. Selçuk emniyet
amirliği Tarık’ın intiharını özel incelemeye alır ve bu bağlamda en yakın
arkadaşları olan Hande, Cem ve Sema’yı sorgular…
Bu
arada Tarık’ın bu üç arkadaşına internet aracılığıyla tuhaf görüntüler
eşliğinde mailler gelmeye başlar...Mailleri gönderen kişi ise kısa bir süre
önceden intihar edip ölen Tarık’tır... Bir ölüden mail gelmenin mantıksız olduğunu
düşünen arkadaşlar zaman içerisinde çevrelerinde zuhur eden garip varlıklar
görmeye başlarlar...Bu varlıklar kim ve nereden kontrol edildiklerini
hissettirmeden göründükleri insanlara korkunç anlar yaşatmaktadırlar.Kişilerin
bilinçlerini ele geçirerek onların gerçek ve rüya arasındaki ayırımı
yapmalarını engellemekte ve kısa süre içerisinde onların kendisini
öldürmelerini sağlamaktadır...
Tarık’ın arkadaşlarından Hande
yaptığı araştırmaları komiser Süleyman’la gittiğini göreceksiniz.Paylaşır...
Ona göre Dünyadaki bütün ölümleri Dabbe’tül arz isimli bir varlık
gerçekleştirmektedir..
Dabbe bunun için iki şeyi
kullanmaktadır... Dünyaya bir örümcek ağı gibi yayılan İNTERNET ve de aynı
mekanda fakat farklı boyutta yaşayan CİNLER Dabbe perdeyi aralamış ve Gerçekler
tersyüz olmaya başlamıştır...Kıyametin son alameti artık heryerdedir....Hareket
noktası olarak da Türkiye’yi seçmiştir....
Dabbe, Kuranı Kerimde Neml
suresi 82.ayette geçen ve 1300 yıldan fazladır İslam alimlerinin ne olduğu
hakkında ortak bir zeminde buluşmadıkları bir varlıktır... Kıyamete çok yakın
çıkacağına inanılan bu varlık, topraktan çıkacak, herkese aynı anda etki edecek,
onlarla konuşacak ve şimdiye kadar yeryüzünde eşi benzeri görülmemiş bir şiddet
uygulayacak. D@bbe isimli Türk korku filmi bu varlığın interneti ele geçirerek
sanal gibi görünen, sinsi ve insana hızla bulaşan bir virüs olabileceği
iddiasında... Bunun için filmde bir çok kanıt öne sürülmüş... Bunlardan biri
D@bbe kelimesinin köken olarak örümcek ağı gibi yayılan şey anlamına gelmesi
... topraktan çıkması.bilgisayar ve internet teknolojisinin yüzde yüz toprak
mamülü silisyumsilikonla olan ilişkisi... Dabbe’nin herkese aynı anda etki
edebilmesi... internette aynı anda binlerce kişinin aynı adreste buluşması...
.insanlarla konuşabilmesi... yeryüzü ve gökyüzü arsasını doldurabilmesi vs...
filmi izlediğiniz zaman internet kavramının nasıl korkunç ve kontrol edilemez
bir varlığa doğru Filmin senarist ve yönetmeni HASAN KARACADAĞ’ın Genetik
uzmanı ve eski fizik olimpiyatları şampiyonu olduğunu düşünürseniz ve de Japon
korku sinemasında çok önemli başarılar yakalamış olduğunu da hesaba katarsanız
D@bbe’nin korkunçluk derecesini tahmin edebilirsiniz...
Türk korku sinemasında gerek konu gerekse anlatım biçimi olarak devrim yapacak olan D@bbe’yi kaçırmamanızı öneririz... Uyarıyoruz, bundan sonra
D@bbe filminin nasıl ve ne zaman bir film
fikri olarak kafamda var olduğunu enteresan bir şekilde hatırlamıyorum... Ama
bu filmin benim için iki önemli noktası var... birincisi insanlığın kıyameti
kendi elinden üreteceğini iddia etmesi ikincisi de internet kavramının giderek
nasıl bir yaratığa dönüştüğünü göstermeye çalışması...
Japonya’da bulunduğum süre
içerisinde inanların kendi kültürleriyle olan organik ilişkisini ve bu
ilişkinin sinemayı ilgilendiren tarafını inceleme fırsatı buldum.. Bu konuda
henüz net bir sonuca ulaşamamakla beraber yapacağım bir korku filmi olsa bile
kendi kültürümden malzemeleri kullandığım zaman nasıl veriler elde ettiğimi
gördüm ve sinemaya bir daha aşık oldum... D@bbe filminin korku sinemasına yeni
bir takım varyasyonlar getirebileceği inancımı hala taşımaktayım…
Basında
Dabbe Hakkında Yazılanlar
Japonya'da
''Yılın Sanatçısı Ödülü'' alan genç yönetmen Hasan Karacadağ, senaryosunu da
yazdığı ''D@bbe'' adlı korku filmiyle, ''kıyametin son alametinin internetten
yayılacağını'' savunuyor. Hasan Karacadağ, filmi hakkında bilgi verirken,
çekimleri İzmir Selçuk'ta gerçekleştirilen ''D@bbe''de, ''nedensiz ölümlerin''
ve ''kıyametin son alametinin internetten yayılacağını'' anlattığını dile
getirdi.
Bir korku filminde ''nedeni
bilinmeyen mistik korku'' ve ''ölüm korkusunun'' işlenmesi gerektiğine işaret
eden Karacadağ, filminde de ''dünyaya aniden yayılan nedensiz intihar
vakalarının ABD'den başlayarak Türkiye'ye sıçramasının nedeninin çözüleceğini''
ifade etti.
''Türkiye'nin gerçek anlamda ilk korku
filmi'' olarak nitelendirdiği ''D@bbe''nin, korku sinemasının bütün unsurlarını
içerdiğini anlatan Karacadağ, ''D@bbe'de 'Halka' (Ring) filminden daha etkili
sahneler var. Ben gerçek anlamda bir korku filmi yaptım'' diye konuştu. Filmin
son dönemde dünyada büyük ilgili gören Japon korku sinemasından esinlendiğini
ancak bir Japon filmi olmadığını da vurgulayan Karacadağ, ''Filmde, Türk ve
Müslüman ülke değerlerini birleştirerek yeni bir dil ortaya çıkardım. Bu film
Türk korku sinemasına örnek teşkil edecek'' dedi.
Karacadağ, ''Kur'anı Kerim'de
'Dabbetül Arz' olarak geçen kıyamet alameti hakkında bir süprizi de bünyesinde
barındıran filmde, kıyametin ortaya çıkışını yorumladığını dile getirerek,
''Ben bir rüya gördüm. Bu film benim hayalimin ürünü. Ben sadece bir film
yaptım'' şeklinde konuştu.
Çekimler
Hakkında
Çekimleri
İzmir Selçuk'ta gerçekleştirilen filmin ön hazırlıkları 3 ay sürdü. Çekimler
ise 21 günde Selçuk ve civar bölgede tamamlandı. Teknik açıdan, Hollywood
filmleriyle yarışan yapımda, bugüne kadar Türkiye'de hiç kullanılmayan, son
teknoloji ürünü, dünyanın en iyi high definition kameralarından biri
kullanıldı.
Filmde
yakalanan özel renk dokusu ise izleyenin gerçeklik duygusunu yakalamasını
sağlıyor. Mekanların kullanılış biçiminde izleyiciyi hipnotize edecek bir
yalınlık sözkonusu…
Filmin
genelinde hakim olan üst açılı çekimler,izleyiciye yukarıdan birisi tarafından
gözetleniyormuş duygusu vermeyi amaçlıyor.Filmin her karesi yönetmen ve
senarist Hasan Karacadağ tarafından storyboard üzerine işlendi.
Dabbe filminin en önemli
özelliği farklı boyuttaki başka canlılarla bir arada yaşadığımızı hissettirmesi
ve şimdiye kadar hiç karşılaşmadığınız bir gerilim ve korku sineması örneği
olması..(Kültür Sanat, 20.10.2005 Radikal)
&
Dünyanın her ülkesinde korkugerilm
meraklısı genç yönetmenler çıkıyor.Ve bunlar, özellikle Japonya, Kore gibi
Dülkelerde filmlerini internet ya da TV/telefon gibi teknolojik araçlara
dayandırıyorlar. Türkiye’den de sonunda bu tarz bir film çıkması memnuniyet
verici. Biz niye geri kalalım ki?
Kur’andan gelen bir isim olan
‘dabbe’, kıyametin hemen öncesinde cinlerin yeryüzüne inip insanları yok etmesi
anlamına geliyormuş. Film, Ege’nin güzelim Selçuk kasabası dekoru içinde bu
macerayı yaşayan bir avuç insanın öyküsü.
Hasan Karacadağ, keşke özel
efektlere harcadığı çabayı öncelikle daha iyi bir senaryoya harcasaydı...Bu
haliyle film, amatör işi bir müsamereye ya da bir okul bitirme filmine
benziyor. Hele o “ölmüş birinden böyle bir mail gelmesi hiç de hoş birşey
değil” ya da “bana böyle şeyler olacağını söyleselerdi gülerdim” tarzı konuşmalar...Ama
en ilginci, filmin kahramanı Hande’nin şu lafı: “Cinlerde de teknoloji varsa,
internet’i ele geçirmiş olamazlar mı?”. Sahi olamazlar mı, ne dersiniz,
internet kuşları? (Atilla Dorsay)
Dabbe “Dabbetül Arz Nedir? "O söz,
başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir dabbe çıkarırız; ve o dabbe onlara
şiddetle, gerçeklere inanmadıklarını söyler." (Neml Suresi, Ayet 82)
"Kıyametin alametlerinden birincisi güneşin batından doğuşu ve kuşluk
vaktinde Dabbetul Arz'ın çıkışıdır." Hz.Muhammed Dabbe yaşıyor, hiç kimse
tarafından tanınmıyor, insan türünden değildir ve korkunç bir şekli vardır.
Saçı ve kılları her tarafa yayılmıştır. Bütün renklerden oluşmuştur. Yere ve
bulutlara aynı anda ulaşan uzunca bir boynu var. Doğuda olan batıda olan gibi
onu görür, Ona ulaşmak isteyen ulaşamaz, kaçan ondan
kurtulamaz’’"Dabbe" tabiri, "yerden bir dabbe..." ayetinde
belirsiz olarak kullanılmıştır. Kur'anı Kerim "Dabbe"nin insanlarla
konuştuğunu belirtmiştir. Fakat onun diğer sıfat ve özellikleri, davranış
biçimi ve çıkış yeri ile ilgili bilgileri meçhul bırakmıştır ve bunlar ancak
gelecekte bilinecektir.’’
İslam tarihinde Dabbe hakkında çok
tartışmalar yaşanmış ve hiçbir zaman kesin bir hükme varılamamıştır.Fakat
inanılan gerçek, Kıyamete yakın bütün dünyayı saracak dehşetengiz bir varlığın
yani Dabbe’nin mutlaka çıkacağıdır. Sinemalarda izleyeceğiniz D@bbe filminde
yönetmenin kendi kişisel yorumu bulunmaktadır. Bu yorum yapılırken gerek
bilimsel gerekse dilbilimin reel ifadelerinden yararlanılmıştır. Bu yorumun özü
ise D@bbet’ül Arz’ın interneti ele geçirmiş veya internet yoluyla bütün dünyaya
yayılan elektromanyetik bir virüs benzeri varlık olabileceğidir. Sürreel veya
metafizik gibi görünen bu yaklaşım nasıl olurda bir korku filminde işlenebilir
diye düşünüyorsanız D@bbe filmini mutlaka izlemelisiniz. "Dabbe yaşıyor,
hiç kimse tarafından tanınmıyor, insan türünden değildir ve korkunç bir şekli
vardır. Saçı ve kılları her tarafa yayılmıştır.Bütün renklerden oluşmuştur.
Yere ve bulutlara aynı anda ulaşan uzunca bir boynu var. Doğuda olan batıda
olan gibi onu görür, Ona ulaşmak isteyen ulaşamaz, kaçan ondan kurtulamaz’’
yukardaki yorumu dikkatle okuyun. Arapçaya sanskrit dilinden geçen D@bbe’nin
sanskrit dilinde örümcek ağı gibi yayılan şey olduğunu hatırlayın. İnternetin world
wide web(www) olduğunu düşünün. Yeri ve göğü aynı anda doldurabilen D@bbe’nin
ve internetin çalışma mekanizması arasındaki ilişkiyi kurun...vs...vs…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder