Powered By Blogger

16 Aralık 2022 Cuma

 

MARTILAR AÇKEN (2002) 



Senaryo ve Yönetmen: Bülent Pelit Görüntü Yönetmeni: Levent Pelit, Müzik: Erhan Güleryüz, Mazlum Çimen Yapım: Galata Film/Kenan Yılmaz, Hidayet Pelit Kurgu: Gökhan Kılıç, Sanat Yönetmeni: Müjdat Saylav,

Oyuncular: Meral Oğuz (Mehtap), Umut Ulaş (Akın), Ümit Belen (Polis Metin), Murat Şen, Haldun Boysan (Kaptan), Ümit Çırak (Şeref), Gözde Uyar, Merih Fırat, İstemi Betil, Sefa Zengin, Uğur Aslanoğlu, Necdet Kökeş, Attla Eroğlu, Yaman Tüzcet

 Konu: Akın Özkan isimli bir genç, cebinde 750 bin lirayla gözaltında tutulduğu polis merkezinden serbest bırakılır. Dışarı çıkan Akın'ın sarası tutmuştur. Polislerin yardımıyla revire kaldırılan Ali, altı aydır iğne olamamıştır. Metin polistir ve gözaltında olan birine yasadışı davranışı nedeniyle açığa alınmıştır. Her türlü kirli işi çeviren Kaptan, havuz başında güneşlenirken Süslü İhsan onu arar. Ondan 18 yaşını henüz doldurmuş bir kıza, Karaköy'de çalışması için vesika bulmasını ister. Kaptan, oğlu Şeref'in yardımcı olabileceğini söyler. Serbest bırakılan Akın, evine gider ve falakadan şişmiş ayaklarına suda masaj yapar. Akın'ın annesi Mehtap, Kaptan'a uzun süre sermayelik yapmış eski bir fahişedir. Açığa alınan komiser Metin'in morali bozuktur. Nişanlısı Kübra'nın evine giden Metin'e, Kübra'nın babası Ali, nişanı bozduklarını söyler. Hikmet, Hamza'nın kahvesinde oyun oynarken dostu onu arar. Hikmet, Hamza'yla atışır. Süslü İhsan, kıza vesika alabilmek için Şeref'le bir parkta buluşarak yardım ister. Mehtap oturmak için geldiği parkta Şeref'i görür ve ona saldırır. O esnada İhsan'la geelen kız, kargaşadan yararlanarak kaçar. Akın ise Hikmet'le birlikte esrar içerken, Hikmet'in dostu gelir ve içmeye birlikte devam ederler. Dostu Hikmet'in üstelemelerine karşın onu reddederek uyumaya gider. Hikmet, Hamit adında birini arayarak iki kadın ayarlar. Gürültüye uyanan Hikmet'in dostu, kadınları evden kovar. Açığa alınan polis, kaldığı odanın bitişiğindeki sevişme seslerinden rahatsız olarak silahına davranır. İçine düştüğü durumdan rahatsız olan komiser Metin, kafasına dayadığı silahı ateşleyemez. Bu arada Akın, annesiyle para yüzünden evde kavga eder. Hikmet, Akın'a boşa çalıştıklarını söylemektedir. Ona köye gidip esrar ekmeyi teklif eder. Metin, Naci Kaptan'a gitmiş ve onun taksisinde çalışma konusunu görüşmüştür. Akın' ın annesi para bulmak için eski dostu bir pavyon sahibine gider ama adamdan elli milyon liralık bir yardım dışında umduğunu bulamaz. Mehtap, biraz para kazanabilmek için bir arkadaşıyla birlikte kendilerine yabancı süsü veren iki genci evine getirir. Gençler, kadınları kloroform ile uyutarak değerli eşyalarını çalarlar. Bu sırada kendilerine gelmeye başlayan kadınları öldürerek kaçarlar. Akın, oldukça üzgün bir halde annesini, Hikmet ve dostunun katıldığı cenaze merasimiyle defneder. Bu arada Kaptan, müridi olduğu bir hoca efendiyle birlikte, komiser Metin'i Yozgat'taki Ermeni hazinesini bulmak konusunda ikna etmeye çalışmaktadır. Hoca efendi, her türlü düzenbazlığı yapan biridir. Hoca abdest tutmayacak bir gence ihtiyaç olduğunu söyler. Kaptan bunun üzerine Akın'ın evinin kapısına, Akın'la ilişki kurabilmek için zarf içinde para bırakır. Bu arada Şeref, Akın'ı ikna etmek için bir oyun tezgahlamıştır. Oyunun başarıya ulaşabilmesi için Şeref'in oğlunun sünnet düğünü için Yozgat' taki köye gidilir. Ermeni hazinesi için cinci hoca efendinin talimatları gereği komiser toprağı kazarken Akın'da toprakları atmaktadır. Kazı sırasında sara nöbeti tutan Akın'a, hoca cinlerin saldırdığı, etraflarını sardığı gerekçesiyle Kaptan'dan Akın'ı öldürmesini ister. Hocanın dediğinden dışarı çıkmayan Kaptan, paniğe kapılarak elinde tuttuğu komiserin silahıyla Akın'ı öldürür.

 ÖDÜL:

39. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde (15 Ekim 2002)

►Meral Oğuz "en iyi kadın oyuncu".


 & Hapisten yeni çıkan, birden kapının önünde gökyüzüne bakarken bunalım geçirip yere düştü. Kısa zamanda bunun bir sara krizi olduğu anlaşıldı. "Bu sahneyi böyle çeken biri sinemacı olamaz" dedim, kendi kendime ... Oyun. kadraj, kurgu ve dramatik öz açısından öylesine acemi işiydi ki .., Filmin devamı beni yanıltmadı. Abartılı melodram, bıçak sırtı duygusallık, hayatın gerçeklerini göstermek savıyla ard arda sıralanan ve görüntülerden renklere, çerçevelemelerden konuşmalara yansıyan bir çirkinlikler silsilesi... (Atilla Dorsay, Milliyet Sanat d., s.: 524, Kasım 2002)

& Aslında filmin sorunu, ele aldığı marjinal dünya ve o dünyanın doğal bir parçası olarak kabul edilebilecek öğelerin kullanıml değil. Hatta bu açıdan filmin cesur ve samimi olduğunu da söyleyebiliriz. Ne var ki Bülent Pelit, Martılar Açken'de marjinal denilebilecek insanların hayatlarını oldukça "çıplak" (estetik açıdan yeterince giydirilmemiş) bir dille anlatmayı tercih ediyor. Sinema dili açısından olgunlaşmamış, incelmemiş bir yapısı var filmin. Görsel anlatımın, ustaca kurulmuş mizansenIerin, zekice bulunmuş sözlerin, kestirmeden gitmenin yerine çokluk söze dayalı, neredeyse sadece hikayesine ve oyuncularına yüklenen ve gerçekte oldukça düz bir yapı... bütün bunlar seyircinin filmle ilişki kırmasını zorlayıcı türden unsurlar. Oysa bu türden bir çarpıcı hayat hikayesinin aynı çarpıcılıkta görsel anlatımı kurabilmiş olsa çok daha dikkate değer bir film olabilirdi Martılar Açken. (İbrahim Türk, Alt yazı D., S.:14, Ocak 2003)

& Meral Oğuz, 1989 yılında o zamanlar şenlik olarak adlandırılan Antalya'dan Yavuz Özkan'nın yönettiği 'Film Bitti'deki rolüyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülüyle dönmüştü, 39. Antalya Film Festivali'nde ise Oğuz, En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kucakladı. Böylece bir kadın oyuncu için önemli olan Altın Portakal'ın iki kategorisine de ismini yazdırdı.

'Yumuşak Ten'den sonra beyazperdede pek görünmeyen Oğuz, yıllar sonra Bülent Pelit'in yönettiği 'Martılar Açken'de gözden düşmüş bir hayat kadını rolüyle karşımıza çıktı. Bülent Pelit 'Martılar Açken'de marjinal bir dünyayı beyazperdeye taşırken, filmde bol bol küfür ediliyor, esrarlar çekiliyordu. Filmin Antalya'da yapılan galasında da bu iki unsur seyircinin dikkatini çekmiş tartışma çıkmıştı.

Meral Oğuz "Gerçekleri beyazperdeye taşıma gibi bir derdiniz varsa bunlar filmde olacak" diye eleştirilere cevap vermişti. Oğuz, festivalin sonuçlarının açıkladığı basın toplatısında aldığı ödüle sevindi ama yapımın ilk üçe girememesi üzerine "benim ödül almam önemli değil önemli olan filmin ödül alması" diyerek tepkisini de gösterdi.


FLMİ İZLE 



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder