Powered By Blogger

14 Aralık 2022 Çarşamba

 

ZÜMRÜT/ Gözlerim Aklına Gelirse (2000) 


Yönetmen Özer Kızıltan Senaryo Nuran Devres Lütfi Ö. Akad'ın 1959 yapımı "Zümrüt'ün ikinci çevirimi.” Eser: İhsan İpekçi Görüntü Yönetmeni Soykut Turak, Müzik İlhan Yabantaş, Yapım Plato Film Sinan Çetin Sanat Yönetmeni: Dilşat Zülfikaroğlu, Kurgu: Murat Bor, Yapım Asistanı: Murat Kahraman Özalp, Yönetmen Yardımcısı: Çiğdem Sezgin, Focus Puller: Oktay Başpınar,

 Oyuncular: Yasemin Alkaya (Feride), Toprak Sergen (Selim), Nail Kırmızıgül (Fuat), Suna Selen (Vasfiye), Rezzan Akçatepe, Öktem Özses, Bengi Heval Öz, Alp Öyken (Sadun), Mehmet Ulay (Avukat Nejat)

 Konu: Fuat, Selim ve Nermin yakın arkadaştırlar ve tıp eğitimi almaktadırlar. Selim bir sabah okuldaki sınavlara gecikince, Fuat ve Nermin telaşlanmışlardır. Nefes nefese son anda sınava yetişen Selim, sınav esnasında rahatsızlanarak bayılır ve hastaneye kaldırılır. Selim babasını kaybetmiş ve bu yüzden ekonomik sıkıntı çekmektedir. Onu seven hocalarından Münür, Selim'e yatalak bir işadamı olan arkadaşı Sadun'un bakımına yardımcı olması için iş bulur. Selim, Sadun'la görüşmek için adadaki köşküne gider. Bu arada Sadun'un karısı Feride'nin arkadaşları gelmiştir. Genç kadın arkadaşlarıyla dışarı çıkacağını Sadun'a haber vermeye geldiğinde, görevli Sadun'a Selim'in geldiğini haber verir. Feride kocasına yardım etmekte sorumsuz davranmaktadır. Bu arada Selim, Feride'yi tanıdıkça ona tutkuyla bağlanmaya başlamıştır. Feride ve Selim arasında bir ilişki başlamıştır. Selim, kız arkadaşı Nermin'e de mesafeli davranmaya başlamıştır. Bir gece Sadun beyin yan odasında sevişirlerken, onlara sesini duyuramayan yaşlı adam ölür. Sadun 'un ölümünden suçluluk duyan Selim, mecburi hizmet için İstanbul dışına gitmeye karar verir. Selim, eşyalarını toplamaya adaya gittiğinde Feride, ondan gitmemesini ister. Selim bu isteği kabul etmez ve İstanbul'dan ayrılır. Fuat'la Feride bir partide tanışarak birlikte olurlar. Feride'ye aşık olan Fuat, annesi Vasviye'ye Feride ile evlenmek istediğini söyler. Fuat, Selim ile Nermin'i Feride ile tanıştırmak için evine yemeğe davet eder. Karşılaşma Feride ve Selim için bir şok olur. Selim, gerçeği Fuat'a açıkladığında Fuat inanmak istemez. Bu arada Feride'yle Fuat'ın ilişkisi açmaza girmeye başlamıştır. Alkol bağımlısı haline gelen Fuat' ın elleri titremeye başlamıştır. Fuat, mesleki açıdan sorunlar yaşamakta ve her geçen gün daha kötüye gitmektedir. Fuat, parasızlıktan reşit olmayan birine kürtaj yaptığı için savcılığa çağrılınca intihar eder. Feride en sonunda Sadun'un avukatıyla yaşamaya başlamıştır. Bir gece onu terk ederek Selim'in evine gider. Selim kendisine ilgi göstermeyince geri dönmek için Selim'le gara giden genç kadın trenin altına atlayarak intihar eder.

Zümrüt, "20. Yüzyılın Son Beş Yılında Türk Sineması" kitabının içinde yer alması düşünülmeyen bir film olmasına karşın, kendi içindeki türe örnek oluşturması amacıyla kitaba dahil edilmiştir. Çünkü Zümrüt ve benzeri başka filmler, Sinan Çetin' in Plato Filmcilik'i ile CİNE 5'in işbirliğiyle oluşturulan bir proje kapsamında televizyon için eski Yeşilçam filmlerinin yeniden çevirimini içermektedir. Olayı böyle ele aldığınızda, aslında Zümrüt hakkında söylenebilecek fazla bir şey yok. Çünkü bu film ve diğerleri, örneğin; Ağaçlar Ayakta Ölür, Artık Sevmeyeceğim, Bomba Gibi Kız, Fosforlu Cevriye vb. gibi bir çeşit sipariş mantığıyla üretilmişlerdi. Ayrıca günümüzde Yeşilçam sinemasını destekleyen koşullar sinema salonları yerine televizyonda devam ettiği için, Zümrüt ve diğerleri de kendilerine bu mecrayı hedef seçerek üretiliyorlar. Film, geçmişin klişelerini çağdaş bir cilayla yeniden gündeme getiriyor. Diğer yandan iyi teknik olanaklar, inandırıcı bir atmosfer oluşturma gibi artılara sahip. Fakat oyunculuk açısından aynı şeyleri söylemek kolay değil. Örneğin Toprak Sergen ve Yasemin Alkaya bazı sahnelerde gülmemek için kendilerini zor tutuyormuşçasına bir oyunculuk sergiliyorlar. Şüphesiz bu filmleri prototipIeri ile de kıyaslamak doğru olmaz. Çünkü o filmlerde bugünün estetiğiyle baktığımızda pek çok unsur yavan gibi görünse de sanatçısından teknik adamına, set işçisine kadar inanmış kişiler çalışıyorlardı.

Zümrüt ve diğer filmler, sinemaya adım atmak isteyen sinema okulu mezunu genç sinemacılar için de deneyim kazanmak için önemli bir olanak yaratıyor. Bu açıdan bakıldığında Zümrüt'ün yönetmeni Özer Kızıltan'da böyle bir proje aracılığıyla televizyon için olsa da ilk uzun metrajlı filmini çekme olanağını bulmuş . “Prof.Dr.Alim Şerif Onaran/Doç.Dr.Bülent Vardar, “20 Yüzyılın Son Beş Yılında Türk Sineması” syf, 292”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder